Panel Türki̇ye'de termi̇k santraller ve zonguldak

Содержание

Слайд 2

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI ENERJİ ÇALIŞMA GRUBU TÜRKİYEDE TERMİK SANTRALLAR VE

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI ENERJİ ÇALIŞMA GRUBU

TÜRKİYEDE TERMİK SANTRALLAR VE ZONGULDAK

PANELİ
21 EKİM 2017
OĞUZ TÜRKYILMAZ
ENERJİ ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI
Слайд 3

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2016 3 fosil yakıt:

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2016

3 fosil yakıt:
% 85,5

Dünya

Birincil Enerji Tüketimi:
13.276 Milyon TEP

Kaynak: BP Statistical World Review of Energy, Haziran 2017.

Yenilenebilir
%3,2

Hidroelektrik
6,9 %

Nükleer
%4,4

Kömür
%28,1

Doğal Gaz
%24,1

Petrol
%33,3

Слайд 4

Petrol, gaz ve kömür tekellerinin çok etkin olduğu günümüz dünyasında, birincil

Petrol, gaz ve kömür tekellerinin çok etkin olduğu günümüz dünyasında, birincil

enerji tüketiminde 2016’da %85,5 oranında olan fosil yakıtlara yüksek bağımlılık, izlenen politikalarda radikal değişiklikler olmadığı sürece, kısa ve orta dönemde kayda değer bir azalma göstermeyecektir.
Elektriğe hâlâ erişemeyen dünya nüfusunun %15’ine ulaşan “enerji yoksunu” 1,1 milyar insanı, elektrik kullanabilir hale getirebilmek, yemek pişirmek ve ısınmak için çalı çırpıdan öteye geçememiş yüz milyonlarca insanı, çağdaş yaşam koşullarına ulaştırabilmek için, enerji sektörünü özel tekellerin salt kâr egemenliğinden çıkarıp kamusal bir düzleme aktarmak ve yenilenebilir kaynaklara dayalı, düşük karbon emisyonlu bir ekonomiye yönelerek, enerjide demokratik bir denetimi/programı gerçekleştirme ihtiyacı vardır.

Fosil Yakıtların Egemen Olduğu, İklim Değişikliğinin Yıkıcı Sonuçlarıyla Karşı Karşıya Kaldığımız Bir Dünya Ve Türkiye (1)

Слайд 5

Fosil yakıtlı enerji tüketiminin sebep olduğu hava ve çevre kirliliğinin insan

Fosil yakıtlı enerji tüketiminin sebep olduğu hava ve çevre kirliliğinin insan

ve toplum yaşamına olumsuz etkilerini azaltmak; iklim değişikliğinin insan yaşamını tehdit eden, kuraklıklar, orman yangınları, beklenmedik zamanlarda yüksek yağışlar ve su baskınları, çok sert geçen kışlar vb. olumsuz etkilerini azaltmak; hızlanma eğilimindeki sıcaklık artışını sınırlamak zorunludur.
Paris İklim Değişikliği görüşmelerinin hedefi olan küresel sıcaklık artışını 1,5 veya en fazla 2 santigrad derecede tutabilmek için, enerji arz ve tüketiminde ciddi ve radikal politika değişiklikleri gereklidir.
Küresel emisyon artışı yıllık olarak 40 Gton. Bilimsel çalışmalar dünyanın kritik iklim değişikliği aşamasına gelmeden kaldırabileceği emisyon miktarının azami toplam 800 Gton olduğunu işaret ediyor. Dolayısıyla önümüzdeki 20 yıl çok kritik bir dönemdir.

Fosil Yakıtların Egemen Olduğu, İklim Değişikliğinin Yıkıcı Sonuçlarıyla Karşı Karşıya Kaldığımız Bir Dünya ve Türkiye (2)

Слайд 6

Son üç yılda, ekonomide ortalama %2-3 büyümeye karşın emisyon artışı düz

Son üç yılda, ekonomide ortalama %2-3 büyümeye karşın emisyon artışı düz

bir seyir izledi. Ancak emisyonların artmaması ve sabit kalması yeterli değildir. Emisyon grafiği seyrinin aşağıya doğru olması, karbonsuz ekonomiye dönüşümün planlanması ve 2050’de bu hedefe ulaşılmasına yönelik planlama ve uygulamalara ihtiyaç vardır.
Bu yaklaşım ve strateji; enerji verimliliğinde önemli artışların sağlanmasını, toplumların yüzlerini güneşe dönmelerini ve fosil yakıtların paylarının mutlaka radikal bir şekilde düşürülmesini ve yenilenebilir kaynaklara, temiz enerjilere daha çok yönelmeyi zorunlu hale getirmektedir.
YANİ YENİ TERMİK SANTRAL YAPIMINDAN VAZGEÇMEK GEREKİYOR.

Fosil Yakıtların Egemen Olduğu, İklim Değişikliğinin Yıkıcı Sonuçlarıyla Karşı Karşıya Kaldığımız Bir Dünya Ve Türkiye (3)

Слайд 7

Enerji; bir ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesindeki en önemli etmenlerden

Enerji; bir ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesindeki en önemli

etmenlerden birisidir. Ancak, ülkemizde olduğu gibi;
yerli teknoloji yoksa,
enerji arzı, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına değil de, ağırlıkla ithal kaynaklara dayalı ise,
enerji talebi, çevre ve toplum çıkarları doğrultusunda planlanmıyor ve yönlendirilmiyor ise,
enerji yatırımlarında toplumun değil, yalnızca kazançlarını azamileştirme amacında olan sermaye gruplarının çıkarlarını gözeten politika ve uygulamalar dayatılıyorsa,
enerji toplumsal ve ekonomik gelişmeye katkı sağlayan bir unsur olmaktan çıkar, ciddi bir soruna dönüşür.

Fosil Yakıtların Egemen Olduğu, İklim Değişikliğinin Yıkıcı Sonuçlarıyla Karşı Karşıya Kaldığımız Bir Dünya Ve Türkiye (4)

Слайд 8

Aşırı dışa bağımlılık, artan enerji faturaları, temininde aksama ve sıkıntılar nedeniyle,

Aşırı dışa bağımlılık, artan enerji faturaları, temininde aksama ve sıkıntılar nedeniyle,

enerji, ülkenin güvenliği ve halkın refahı için bir sorun kaynağı ve gelişmenin ve bağımsızlığın önündeki en önemli engellerden biri de olabilir.
Bu nedenle, toplum çıkarlarını korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan demokratik enerji politika ve programlarını;
Önce hayal etmek,
Sonra tanımlamak, tasarlamak, kurgulamak, planlamak,
Geliştirmek ve uygulamak
için yoğun bir şekilde çalışmalıyız.

Fosil Yakıtların Egemen Olduğu, İklim Değişikliğinin Yıkıcı Sonuçlarıyla Karşı Karşıya Kaldığımız Bir Dünya Ve Türkiye (5)

Слайд 9

2. TÜRKİYE GENEL ENERJİ DENGESİ: FOSİL YAKITLARA VE DIŞA BAĞIMLILIK

2.
TÜRKİYE GENEL ENERJİ DENGESİ:
FOSİL YAKITLARA VE DIŞA BAĞIMLILIK

Слайд 10

2015 Yılı Türkiye Birincil Enerji Arzı Toplam 129,2 Milyon TEP Kişi

2015 Yılı Türkiye Birincil Enerji Arzı Toplam 129,2 Milyon TEP Kişi Başına 1,7

TEP, UEA Üyeleri Ortalaması 4,5 TEP

Kaynak:ETKB

Слайд 11

Türkiye Birincil Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Çevrim Sektörü Dahil), 2015 (

Türkiye Birincil Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Çevrim Sektörü Dahil), 2015

(

Слайд 12

Türkiye Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Çevrim Sektörü Hariç), 2015 (Toplam 99,532 Milyon TEP)

Türkiye Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı (Çevrim Sektörü Hariç), 2015

(Toplam 99,532

Milyon TEP)
Слайд 13

Türkiye’nin Genel Enerji Dengesi, 1990 – 2015 Kaynak: ETKB

Türkiye’nin Genel Enerji Dengesi, 1990 – 2015

Kaynak: ETKB

Слайд 14

Türkiye Enerji Ham Maddeleri İthalatı Enerji ham maddeleri ithalatı rekor kırarak

Türkiye Enerji Ham Maddeleri İthalatı

Enerji ham maddeleri ithalatı rekor

kırarak 60 milyar dolara ulaştığı 2012’yi izleyen yıllarda gerilemiş, 2013'de 55,9 ve 2014'de 54,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 29 Ocak 2016 tarihli AA haberine göre, 2015 enerji ham maddeleri ithalatı, 2014’e kıyasla %37 azalmış ve 37,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki düşmenin etkisiyle, 2016'da enerji maddeleri ithalatı, %28.2 düşüşle, 27,2 milyar dolar olmuştur. http://www.enerjigunlugu.net/icerik/21587
Слайд 15

Türkiye Enerji Ham Maddeleri İthalatı Ancak, 2017’de ithalat miktarlarındaki artışa ek

Türkiye Enerji Ham Maddeleri İthalatı

Ancak, 2017’de ithalat miktarlarındaki artışa

ek olarak, dünya ölçeğinde enerji girdi fiyatlarındaki yükselme eğilimi ve döviz kurlarındaki yükseliş, 2017’de enerji faturasının ağırlığının artacağı işaretini vermektedir.
4.8.2017 tarihli AA haberine göre, 2016’nın ilk altı ayında 12,9 milyar dolar olan enerji girdileri ithalatı, 2017’nin ilk altı ayında %32,6’lık artışla 17,1 milyar dolara yükselmiştir. Petrol fiyatlarındaki artış eğiliminin varlığında, 2017 yılı enerji girdileri ithalat tutarının 40 milyar dolara yaklaşması söz konusu olabilir.
Слайд 16

Türkiye 2015’te Enerji İthalatında Dünyada Kaçıncı Sırada idi? Kaynak :Dr. Nejat Tamzok http://www.enerjigunlugu.net/icerik/23735/enerji-ithalatinin-kisa-analizi-.html 29.7.2017

Türkiye 2015’te Enerji İthalatında Dünyada Kaçıncı Sırada idi?

Kaynak :Dr.

Nejat Tamzok
http://www.enerjigunlugu.net/icerik/23735/enerji-ithalatinin-kisa-analizi-.html 29.7.2017
Слайд 17

3. TÜRKİYE ELEKTRİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ

3.
TÜRKİYE ELEKTRİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ

Слайд 18

Türkiye Kişi Başına Elektrik Tüketimi Hedefleri UEA ÜYELERİ 2016 YILI ORTALAMASI

Türkiye Kişi Başına Elektrik Tüketimi Hedefleri
UEA ÜYELERİ 2016 YILI ORTALAMASI 9.900

kWh. UEA ÜYELERİNİN ORTALAMA KİŞİ BAŞI ELETRİK TÜKETİMİNE, TÜRKİYE’NİN 2040’LARDA ULAŞMASI ÖNGÖRÜLÜYOR.
AB 2020’DE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ DAHA DA ARTTIRMAYI ÖNGÖRMEKTEDİR. TÜRKİYE, ELEKTRİK TÜKETİMİNİ HIZLA ARTTIRMAKTAN DAHA ÇOK; ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ ARTTIRMAYI, ENERJİ YOĞUNLUĞUNU DÜŞÜRMEYİ HEDEFLEMELİDİR.
Слайд 19

Türkiye Elektrik Enerjisi Kurulu Güç, Puant Güç Talebi, Üretim, İthalat, İhracat, Tüketim Verileri, 2013-2016

Türkiye Elektrik Enerjisi Kurulu Güç, Puant Güç Talebi, Üretim, İthalat, İhracat,

Tüketim Verileri, 2013-2016
Слайд 20

Türkiye’de Tüketime Sunulan Elektrik Enerjisi, 2000 – 2016 (GWh) 2016 tüketim değeri henüz geçicidir. Kaynak: TEİAŞ

Türkiye’de Tüketime Sunulan Elektrik Enerjisi, 2000 – 2016 (GWh)

2016 tüketim değeri

henüz geçicidir. Kaynak: TEİAŞ
Слайд 21

2016 Aralık Sonu İtibarıyla Kurulu Gücün Kaynaklara Dağılımı (MW, %)

2016 Aralık Sonu İtibarıyla Kurulu Gücün Kaynaklara Dağılımı (MW, %)

Слайд 22

Aralık Sonu İtibarıyla 2016 Yılı Elektrik Üretiminin Kaynaklara Dağılımı (kWh, %)

Aralık Sonu İtibarıyla 2016 Yılı Elektrik Üretiminin Kaynaklara Dağılımı (kWh, %)

Слайд 23

25.3.2017

25.3.2017

Слайд 24

25.3.2017

25.3.2017

Слайд 25

Kaynak: Olgun Sakarya, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Elektrik Üretiminde Yerli–İthal Kaynak Payları, 1984-2016, (%)

Kaynak: Olgun Sakarya, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası

Elektrik Üretiminde Yerli–İthal Kaynak Payları,

1984-2016, (%)
Слайд 26

2015 yılında ülkemizde nihai tüketime sunulan toplam elektrik enerjisi 217,3 milyar

2015 yılında ülkemizde nihai tüketime sunulan toplam elektrik enerjisi 217,3 milyar

kWh olup sektörlere göre dağılımı aşağıdaki grafikte verilmiştir. Tüketimdeki en büyük pay % 47,4 ile sanayiye aittir.

Elektrik Tüketiminin Sektörel Dağılımı, 2015

Слайд 27

Stratejik Planda, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesiyle ilgili olarak aşağıdaki

Stratejik Planda, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesiyle ilgili olarak aşağıdaki

2019 hedefleri bulunmaktadır :
“Yerli kömüre dayalı elektrik üretiminin 60 milyar kWh’a çıkarılması”
“ HES’lerin kurulu gücünün 32.000 MW’a çıkarılması”
“ RES’lerin kurulu gücünün 10.000 MW’a çıkarılması”
“ JES’lerin kurulu gücünün 700 MW’a çıkarılması”
“ GES’lerin kurulu gücünün 3.000 MW’a çıkarılması”
“ Biyokütleye dayalı kurulu gücünün 700 MW’a çıkarılması”
Ayrıca Akkuyu NGS’nin test üretimine başlaması, Sinop NGS’nin inşaatına başlanması, üçüncü NGS hazırlıklarının sonuçlandırılması hedefleri de vardır.

İktidarın Enerji Politikaları (2)

Слайд 28

Hazırlayan: Şayende Yılmaz MMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi ETKB 2019 Strateji

Hazırlayan: Şayende Yılmaz MMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi

ETKB 2019 Strateji

Belgesi ve 2023 Ulusal Yenilenebilir Eylem Planı’nda Öngörülen Kapasiteler (MW)
Слайд 29

ETKB Strateji Planı ve Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’nda öngörülen yenilenebilir

ETKB Strateji Planı ve Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’nda öngörülen yenilenebilir

enerji kurulu güçlerine ulaşabilmek için; 2015 yılı sonundaki kurulu güç değerlerine göre 2019 yılında %46,8, 2023 yılında ise %93 oranında artış gerekmektedir. Bu plana göre, 2023’te Türkiye kurulu gücünün %49’unu yenilenebilir enerji kaynakları oluşturacaktır.
Ancak, bugün itibarıyla gerek mevcut kurulu güç, gerekse EPDK’nın lisans verdiği ve yatırım sürecinde olan projelerin durumu ve lisanslama aşamasındaki santralların kaynak dağılımı göz önüne alındığında, bu öngörüler çok gerçekçi değildir.

Strateji Belgesi ve Ulusal Yenilenebilir Eylem Planı Hedefleri

Слайд 30

Türkiye’nin her yedi-sekiz yılda bir ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya

Türkiye’nin her yedi-sekiz yılda bir ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya

kaldığı (1994, 1999, 2001, 2008-2009) dikkate alınmalıdır. Ülke ekonomisindeki gelişmelerle bağlantılı olarak, elektrik talep artış hızı azalmaktadır.
Ayrıca, geçtiğimiz dönemlerde elektrik talep artışı, milli gelir artış hızından fazla gerçekleşiyordu. Elektrik tüketim kompozisyonun değişmesiyle birlikte, bu ilişkide de değişiklik söz konusudur. Yıllık elektrik tüketim artışı giderek milli gelir artış oranına yaklaşmaktadır.

Paradigma Değişikliği İhtiyacı Yanıt Bekleyen Sorular (Talep Artışı 1)

Слайд 31

Dünya ölçeğinde etkili olan durgunluk, önemli ihraç pazarları olan komşu ülkelerle

Dünya ölçeğinde etkili olan durgunluk, önemli ihraç pazarları olan komşu ülkelerle

yaşanan siyasi sorunlar, yüksek miktardaki dış borç yükü, yabancı kaynak akışındaki yavaşlama/duraklama ve ülkemiz için, önümüzdeki yıllarda en fazla %3-4’lük milli gelir artış öngörüleri dikkate alındığında; yıllık elektrik talep artış oranının da; milli gelir artışına yakın oranlarda olmasını beklemek,daha gerçekçi değil midir?
10. Kalkınma Planı’nda yer alan; talebin, neredeyse doğrusal olarak yıllık %6 artacağını varsayan öngörüler ile TEİAŞ’ın yakın zamana kadar yaptığı çalışmalarda; yıllık %5,8’in üzerinde artış öngören talep tahminlerinin, abartılı olduğunu bir çok platformda dile getirdik.Elektrik sektöründe özel şirketlerin egemenliği artınca,hem özel şirketlerin satış ve kazançlarını arttırmak,hem de talebi körükleyerek,yüksek talep tahminlerinin tutmasını sağlamak için,sayıları 3.5 milyonu geçen mültecilerin ve hızla çoğalan AVM’lerin tüketimine ek olarak, yaz saati/kış saati uygulaması terk edilerek, elektrik tüketiminin artması sağlanmıştır. EMO’nun çalışmalarına göre, yaz saati uygulamasının kalıcılaştırıldığı kış aylarında (Kasım-Aralık 2016, Ocak-Şubat-Mart 2017) yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketim ortaya çıkmıştır. Mesken kullanıcılarına uygulanan bir kilovat saatlik elektrik bedeli olan 41 kuruş üzerinden hesaplandığında 2.8 milyar liralık bir ekonomik maliyet ortaya çıkmaktadır.

Paradigma Değişikliği İhtiyacı Yanıt Bekleyen Sorular (Talep Artışı 2)

Слайд 32

Bu sorgulamalarımız, enerji bürokrasisinin üst kademelerinde dikkate alınmazken, uzman düzeyinde, ilk

Bu sorgulamalarımız, enerji bürokrasisinin üst kademelerinde dikkate alınmazken, uzman düzeyinde, ilk

başta tepki görmesine rağmen, ciddi ve kayda değer bulunmaya başlandı.
TEİAŞ’ın Aralık 2016 tarihli ve 2017-2026 dönemini içeren 10 Yıllık Talep Tahmin Raporu’nda, daha gerçekçi çözümleme ve kabullerle, yıllık talep artışlarının giderek azalan bir eğilimde gerçekleşeceği ve düşük senaryoda yüzde 2,7-2 aralığında, baz senaryoda yüzde 3,6-2,7 aralığında ve yüksek senaryoda yüzde 4,3-3,4 aralığında olacağı kabul edilmiştir. Bu kabullerle, 2026 yılı için elektrik talebi, düşük senaryoda 347.149 GWh, baz senaryoda 376.786 GWh, yüksek senaryoda 409.676 GWh olarak tahmin edilmektedir. Bu rakamlar,ETKB’nın web sitesinde halen belirtilen 410.000-480.000 GWh rakamlarından daha gerçekçidir.

Paradigma Değişikliği İhtiyacı Yanıt Bekleyen Sorular (Talep artışı 3)

Слайд 33

Kaynak : http://www.teias.gov.tr/Dosyalar/10YıllıkTalepTahminleriRaporu2016.pdf TEİAŞ’ın Güncel Elektrik Tüketim Talep Tahminleri

Kaynak : http://www.teias.gov.tr/Dosyalar/10YıllıkTalepTahminleriRaporu2016.pdf

TEİAŞ’ın Güncel Elektrik Tüketim Talep Tahminleri

Слайд 34

TEİAŞ’ın Güncel Elektrik Talep Artış Tahminleri, 2018-2026 (%)

TEİAŞ’ın Güncel Elektrik Talep Artış Tahminleri, 2018-2026 (%)

Слайд 35

Kaynak : http://enerji.gov.tr/File/?path=ROOT%2f1%2fDocuments%2fE%c4%b0GM%20Ana%20Rapor%2fT%c3%bcrkiye%20Elektrik%20Enerjisi%20Talep%20Projeksiyonu%20Raporu.pdf ETKB’nın Güncel Elektrik Talep Tahminleri, 2017-2037

Kaynak : http://enerji.gov.tr/File/?path=ROOT%2f1%2fDocuments%2fE%c4%b0GM%20Ana%20Rapor%2fT%c3%bcrkiye%20Elektrik%20Enerjisi%20Talep%20Projeksiyonu%20Raporu.pdf

ETKB’nın Güncel Elektrik Talep Tahminleri, 2017-2037

Слайд 36

5. ELEKTRİK ÜRETİM PROJELERİNİN DURUMU PROJE STOKU ÜZERİNE SORULAR VE YORUMLAR

5.
ELEKTRİK ÜRETİM PROJELERİNİN DURUMU
PROJE STOKU ÜZERİNE SORULAR VE YORUMLAR
SANTRALLARDA KULLANILMAYAN KAPASİTE
DURDURULACAK,

VAZGEÇİLECEK, İPTAL EDİLECEK SANTRAL YATIRIMLARI VAR
KREDİ GERİ ÖDEMELERİ AKSAYABİLİR
Слайд 37

EPDK’dan Lisans Alan Elektrik Enerjisi Üretim Yatırımları ve Ocak 2017 İtibarıyla Durumları

EPDK’dan Lisans Alan Elektrik Enerjisi Üretim Yatırımları ve Ocak 2017 İtibarıyla

Durumları
Слайд 38

EPDK verilerinin çözümlenmesiyle hazırlanan bir önceki yansıda yer alan rakamlara göre,

EPDK verilerinin çözümlenmesiyle hazırlanan bir önceki yansıda yer alan rakamlara göre,

Ocak 2017 itibarıyla, lisans alan elektrik üretim projelerinin kurulu gücü toplamı 39.355,85 MW iken, bu projelerden yatırım sürecini başlatanların kurulu gücü toplamı ise 34.557,09 MW'tır.
Lisans almış olmalarına karşın, kurulu güçleri toplamı 4.798,77 MW olan, başka bir ifade ile, lisans alan projelerin %12,19’una ve 2016 sonu Türkiye kurulu gücünün %6,11’i kadarına denk gelen bir kapasite, yatırıma geçmemiştir.

Lisans Aldığı Halde Yatırıma Geçmemiş Projeler  

Слайд 39

Kaynak: EPDK Hazırlayan: Can Özgiresun, TMMOB Makina Mühendisleri Odası EPDK’dan Lisans

Kaynak: EPDK
Hazırlayan: Can Özgiresun, TMMOB Makina Mühendisleri Odası

EPDK’dan Lisans Alan

Elektrik Enerjisi Üretim Yatırımlarının İlerleme (Gerçekleşme) Oranları, Ocak 2017 (MW, %)
Слайд 40

EPDK’dan Lisans Alan ve İnşa Halindeki Enerji Yatırımlarının İlerleme (Gerçekleşme) Oranları, Ocak 2017 (%)

EPDK’dan Lisans Alan ve İnşa Halindeki Enerji Yatırımlarının İlerleme (Gerçekleşme) Oranları,

Ocak 2017 (%)
Слайд 41

Lisans alan toplam 39.355,85 MW kurulu güçteki projelerde ise, yatırım gerçekleşme

Lisans alan toplam 39.355,85 MW kurulu güçteki projelerde ise, yatırım gerçekleşme

oranı %35’in üzerinde olan santral yatırımlarının toplam kurulu gücü 14.804,25 MW olup, yatırım aşamasındaki tüm santrallar içindeki payı %37,62’dir.
Öte yanda, gerçekleşme oranı %10’un altında olan santrallar, tüm projelerin %40,71’ini oluşturmaktadır. Projelerin %2,09’u için ise, yatırımların gerçekleşme düzeyi hakkında EPDK’ya bilgi dahi verilmemektedir. Bilgi verilmeyenlerle birlikte, lisans alan enerji santral yatırımlarının %42,80’nin, henüz yatırıma başlamadığı söylenebilir. Bu oran, tüm lisanslı santral yatırımları içinde, sırasıyla, en büyük paya sahip doğal gaz santrallarında %60,7, RES’lerde %73,7, ithal kömürde %55,3, HES’lerde %55,5 düzeyindedir.

Projelerin Çoğu Yerinde Sayıyor (1)

Слайд 42

Kaynak: EPDK Önlisanslı Santral Projeleri (19.06.2017 Tarihi İtibarıyla)

Kaynak: EPDK

Önlisanslı Santral Projeleri (19.06.2017 Tarihi İtibarıyla)

Слайд 43

Kaynak: EPDK Lisans Sürecindeki ve Lisanslı Tüm Elektrik Üretim Projeleri (19.06.2017 tarihi itibarıyla)

Kaynak: EPDK

Lisans Sürecindeki ve Lisanslı Tüm Elektrik Üretim Projeleri (19.06.2017 tarihi

itibarıyla)
Слайд 44

Son yapılan bir yasal düzenleme ile getirilen, santral projelerinde teminatın iade

Son yapılan bir yasal düzenleme ile getirilen, santral projelerinde teminatın iade

edilerek lisansların sonlandırılması imkânından; bazı yatırımcı şirketler yararlanmış ve lisanslı projelerden yatırıma başlamamış veya çok az bir yatırım gerçekleştirmiş olan bir çok projenin lisansının iptal edilmiştir. Aynı şekilde, önlisans alan veya başvurusunda bulunan projelere de aynı hak tanınmıştır. Bu düzenleme kapsamında, lisans ve ön lisansları iptal edilen projelerle ilgili olarak; TEBA Bültenlerinde çıkan haberler ve Resmi Gazetede yayınlanan EPDK kararlarından yola çıkarak yaptığımız özel çalışmanın, sonuçlarını içeren tablo aşağıdadır.Kesin olmayan bu sonuçlara göre 5.519,30 MW kurulu güçte 46 adet önlisanslı projenin ön lisansı, 7.327,62 MW kurulu güçte 106 adet projenin lisansı iptal edilmiştir.Sonuçta, toplam proje stokunda 12.846,92 MW bir azalma söz konusudur.

İptal Edilen Lisans ve Ön Lisanslar (1)

Слайд 45

İptal Edilen Lisans ve Ön Lisanslar 19.10.2017 (2)


İptal Edilen Lisans ve Ön Lisanslar 19.10.2017 (2)

Слайд 46

Tablolarda yer alan çok büyük proje stoku dikkatle irdelenmelidir. 2017 Haziran

Tablolarda yer alan çok büyük proje stoku dikkatle irdelenmelidir. 2017 Haziran

sonu kurulu güç rakamları, yukarıdaki tablolarda yer alan EPDK verileri ve kendi yaptığımız iptal edilen önlisanslı ve lisanslı projeler çalışmasının sonuçları esas alınarak, ileride sonuçları verilen bir proje stoku tahmin çalışması yapılmıştır. Bu tahminlerde, abartıdan kaçınılarak gerçekçi davranılmaya çalışılmış ve önlisans başvuruları inceleme-değerlendirme aşamasındaki toplam 38.929,53 MW gücündeki rüzgar santralı projesinden yalnızca 3.000 MW’a lisans verilebileceği göz önüne alınarak, 35.582,6 MW kurulu güç, proje stokundan düşülmüş,ancak proje stokuna YEKA ihalesi ile kurulacak 1.000 MW kapasiteli GES ve RES projeleri eklenmiştir.
Yerli linyiti destek politikalarının varlığında,iktidar temsilcilercinin muhtelif açıklamaları da göz önüne alınarak, inceleme/değerlendirme aşamasındaki 8.268,15 MW ithal kömür santralının da lisans alamayabileceği kabul edilmiştir.
Öte yanda önlisans alan tüm projelerden önlisansları iptal edilenler düşülmüş, kalanların tamamının ise lisans alacakları varsayılmıştır. Lisansları iptal edilen projeler de ,lisanslı projeler kurulu güç toplamından düşülmüştür.
Temmuz-Ekim 2017 döneminde verilen lisans ve önlisanslar dikkate alınmamıştır.

EPDK’nın Önünde Lisans Bekleyen Projeler

Слайд 47

Mevcut, Yatırım ve Lisans Alma Süreçlerindeki Projelerin Kurulu Güçleri ve Toplam Proje Stoku

Mevcut, Yatırım ve Lisans Alma Süreçlerindeki Projelerin Kurulu Güçleri ve Toplam

Proje Stoku
Слайд 48

Tablolardaki sonuçlar,planlanan enerji santralleri toplam kurulu güçlerinde çok ciddi bir kapasite

Tablolardaki sonuçlar,planlanan enerji santralleri toplam kurulu güçlerinde çok ciddi bir kapasite

fazlalığı olduğunu göstermektedir. Bugünden sonra, mevcut proje stokuna hiç bir ilave olmasa bile; 2023 için öngörülen kurulu güç 125.000 MW’tan, 7,384,51 MW daha fazla olan bir proje stoku vardır.
Kaldı ki, 2023 için 125.000 ME kurulu güç hedefi de,çok abartılı bir hedeftir.Bugünkü kurulu güç 80.344 MW’nin,önümüzdeki beş yıl içinde % 55,6 artması da, olası değildir.Bu denli kurulu güce ihtiyaç olmadığı da açıktır.Daha önce söz edilen güncel TEİAŞ tahminlerinde 2023 için öngörülen 325-369 milyar kWh talep rakamları da, çok daha düşük kurulu güç ihtiyaçlarına işaret etmektedir.

Santral Proje Stokunda Şişkinlik Var!

Слайд 49

2002-2015 döneminde elektrik üretimi yüzde 102, toplam kurulu güç yüzde 130

2002-2015 döneminde elektrik üretimi yüzde 102, toplam kurulu güç yüzde 130

oranında artmıştır. 380 kV trafo merkezlerinin kurulu gücü yüzde 195, 154 kV trafo merkezlerinin kurulu gücü de yüzde 94 gibi yüksek miktarlarda artmıştır. Ne var ki, artan bu kurulu gücü iletecek iletim hatlarında yeterli artış yapılmamıştır. 380 kV iletim hatlarının toplam metrajı yüzde 33, 154 kV iletim hatlarının toplam metrajı ise yüzde 45 gibi düşük oranlarda artmıştır.
Doğu Karadeniz’de ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da üretilen ve bölgesel ihtiyacın üzerinde olan elektriği tüketimin fazla olduğu Marmara ve Ege Bölgelerine ve Trakya’yı Çanakkale Boğazı’nın altından Güney Marmara'ya bağlayan iletim hatları yetersizdir. İletim şebekesindeki bu kısıtlardan ötürü Anadolu’nun doğusundan ve kuzey doğusundan, Batıya elektrik iletiminde ciddi darboğazlarla karşılaşılmakta ve elektrik kesintileri uygulanmaktadır.

Santral Proje Stokunda Şişkinlik Var Ama Neden Hâlâ Elektrikler Kesiliyor?

Слайд 50

Mevcut elektrik iletim şebekesinin, mevsimsel, aylık hatta günlük olası olumsuz şartlarda

Mevcut elektrik iletim şebekesinin, mevsimsel, aylık hatta günlük olası olumsuz şartlarda

da; sorunsuz ve devre dışı kalmadan işletilebilmesi için değişik alternatifler öngören etüt ve planlamalar yapılmalı, bu çalışmaların sonuçları ilgili tüm kesimlerin katılımıyla irdelenmeli ve tartışılmalıdır. Yukarıda sözü edilen üretim kurulu gücü, trafo merkezleri kurulu gücü ve artan üretimi iletecek iletim şebeke kapasitesi arasındaki dengesizliği gidermek için, hızla yeni iletim hatları tesis edilmeli ve mevcut iletim şebekesinde yenileme/iyileştirme yatırımları yapılmalıdır.

Proje Stokunda Şişkinlik Var Ama Neden Hâlâ Elektrikler Kesiliyor? (2)

Слайд 51

Merkez Bankası verilerine göre, toplam yabancı para kredilerinin dağılımı; İmalat sanayii

Merkez Bankası verilerine göre, toplam yabancı para kredilerinin dağılımı;
İmalat sanayii

(%26)
Enerji (%17)
Ulaştırma ve iletişim (%13)
İnşaat (%11)
sektörlerinde yoğunlaşıyor.
Tüm yabancı para cinsinden borçlar içinde %17’lik payla ikinci sırada olan enerji sektörünün 35 milyar doları aşan borçlarının ödenmesinde sorunlar yaşanması olası.

Yabancı Para Cinsinden Yüksek Tutardaki Krediler Nasıl Geri Ödenecek?

Слайд 52

Bu veriler, plan kavramından, planlı uygulama anlayışından uzak olan, verilen lisansların

Bu veriler, plan kavramından, planlı uygulama anlayışından uzak olan, verilen lisansların

çokluğuyla övünmeyi marifet sayan enerji yönetiminin övünmeyi bırakıp, bu kadar çok projeye ihtiyaç olup olmadığı, lisans almalarına karşın binlerce MW kapasitede projenin neden yatırıma başlamadığı, yatırıma geçen projelerde ise, gerçekleşmelerin neden bu denli düşük düzeyde olduğu, kredi ödemelerinin neden aksayacağı ve bir çok projenin niye iptal olacağı üzerinde düşünmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sağlıklı bir planlama yapabilmek için, yatırıma başlamamış, ÇED uygun belgesi alamamış, toplumsal maliyetleri faydalarından daha fazla olan ve bölge halkının istemediği, toplum yararına aykırı olan tüm projeler iptal edilmelidir.

Yerinde Sayan, Toplum Yararına Olmayan Projeler Gözden Geçirilmeli

Слайд 53

Hazırlayan: Figen Çevik, Fizik Mühendisi Elektrik Dağıtım Özelleştirmeleri

Hazırlayan: Figen Çevik, Fizik Mühendisi

Elektrik Dağıtım Özelleştirmeleri

Слайд 54

Kaynak: TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Elektrik Enerjisi Satış Tarifeleri, 2008-2017

Kaynak: TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası

Elektrik Enerjisi Satış Tarifeleri, 2008-2017

Слайд 55

Özelleştirilmesi Öngörülen Kamu Santralları Elektrik üretiminde, EÜAŞ’ın son özelleştirmeler sonrasında Ağustos

Özelleştirilmesi Öngörülen Kamu Santralları

Elektrik üretiminde, EÜAŞ’ın son özelleştirmeler sonrasında Ağustos 2017

itibarıyla 20.086 MW olan toplam kurulu gücünün, henüz özelleştirilmemiş termik santralların tamamının ve hidrolik santralların önemli bir bölümünün daha özelleştirilmesi öngörülmektedir. Bu kapasitenin özelleştirilmesi halinde, kamunun elinde kalacak kurulu güç, yalnızca bazı HES’lerden oluşan 9.574 MW olacaktır.
Seyitömer, Kangal, Hamitabat, Yatağan, Çatalağzı, Kemerköy, Yeniköy, Orhaneli, Tunçbilek, Soma Termik Santralları özel sektöre devredilmiştir. Aliağa ve Bursa için ihale süreci devam etmektedir. İktidar, 2015-2019 Strateji Belgesi’nde, tüm termik santralları 2016 sonuna kadar özelleştirme hedefini henüz gerçekleştirememiş olsa da, bu doğrultuda faaliyetlerini sürdürmektedir.
Слайд 56

Sektör Özel Tekellere Devrediliyor (1) Elektrik üretimi, toptan satışı ve dağıtımında,

Sektör Özel Tekellere Devrediliyor (1)

Elektrik üretimi, toptan satışı ve dağıtımında, rekabet

getirileceği gerekçesiyle kamu varlığı özelleştirmeler eliyle yok edilirken, dağıtımda tek bir özel sektör şirketler grubunun, sektörün %30’unu kontrol altında tutabilmesi, rekabet hukukuna uygun görülebilmektedir. Sektöre egemen olan bazı şirket ve gruplar, dağıtım sektöründe pazar paylarının %30 olduğunu, toptan satış faaliyetlerinde ve üretimdeki paylarının hızla büyüdüğünü övünçle ifade etmektedir. Belli başlı birkaç grup, gruba bağlı farklı şirketler eliyle, sadece elektrik dağıtımında değil, üretimi ve tedariki alanlarında da faaliyet göstererek; yatay ve dikey bütünleşme ile hakimiyet tesis etmeyi amaçlamaktadır. Kamu tekeli yerini, hızla az sayıda özel tekele bırakmaktadır.
Ulus ötesi enerji şirketlerinin bir çoğu Türkiye’de faaliyete başlamış olup, faal özel sektör şirketleriyle birleşmeler, devralmalar da gündemdedir. Bu beklenti, başta EPDK olmak üzere, sektör yetkililerince de, “enerji sektöründe konsolidasyon olacak” denerek dile getirilmektedir.
Слайд 57

Elektrik Üretiminde Kamu ve Özel Sektör Paylarının Gelişimi, 2002-2016

Elektrik Üretiminde Kamu ve Özel Sektör Paylarının Gelişimi, 2002-2016

Слайд 58

Değerlendirilebilecek Yerli ve Yenilenebilir Kaynaklara Dayalı Elektrik Üretim Teknik Potansiyeli Bütün

Değerlendirilebilecek Yerli ve Yenilenebilir Kaynaklara Dayalı Elektrik Üretim Teknik Potansiyeli

Bütün bu

potansiyele, mevcut santralların daha etkin ve verimli kullanılmalarıyla yaratılabilecek 72-126 milyar kWh ve enerji verimliliğinden sağlanabilecek %25 oranındaki ek kapasite eklenmelidir.
Слайд 59

9. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA DAYALI BİR SİSTEM MÜMKÜNDÜR

9.
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA DAYALI BİR SİSTEM MÜMKÜNDÜR

Слайд 60

Elektrik doğası gereği ihtiyaç duyulduğu anda üretilmesi gereken bir üründür. Günlük

Elektrik doğası gereği ihtiyaç duyulduğu anda üretilmesi gereken bir üründür.
Günlük yaşamda

elektrik kullanımı kısa zaman aralıklarında değişkenlik göstermektedir. Dolayısı ile toplam elektrik tüketim miktarı sürekli olarak değişmektedir.
Elektrik enerjisi henüz büyük ölçekli olarak depolanamadığı için tüketim miktarındaki dalgalanmalar ancak üretimde kullanılan kaynakların iyi yönetilmesi ile sağlanabilir.
Kaynakların Planlanması
Слайд 61

Tam Kontrol Edilebilen Fosil yakıtlar (Kömür, Doğal Gaz, Petrol Ürünleri) Barajlı

Tam Kontrol Edilebilen
Fosil yakıtlar (Kömür, Doğal Gaz, Petrol Ürünleri)
Barajlı Hidrolik
Jeotermal
Tam Kontrol

Edilemeyen
Rüzgar
Akarsu Hidrolik
Güneş
Türkiye’de Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynaklar (1)
Слайд 62

Elektrik tüketim miktarında kısa zamandaki değişimlerde sistemi dengelemek için üretim seviyesini

Elektrik tüketim miktarında kısa zamandaki değişimlerde sistemi dengelemek için üretim seviyesini

çok hızlı değiştirebilen santrallar kullanılmaktadır.
Mevcut durumda, çok kısa süre içindeki tüketim seviyesine göre üretim seviyesini değiştirebilecek santrallar Barajlı HES ve doğal gaz veya sıvı yakıt kullanan Gaz Türbinleridir. Bunlar Puant Santralları olarak da adlandırılmaktadır.
Türkiye’de Elektrik Üretiminde Kullanılan Kaynaklar (2)
Слайд 63

Kontrol edilemeyen kaynaklardan üretim yapan santrallar öncelikle çalıştırılır. Kömür yakıtlı santralların

Kontrol edilemeyen kaynaklardan üretim yapan santrallar öncelikle çalıştırılır.
Kömür yakıtlı santralların güç

seviyelerini anlık olarak değiştirmek mümkün olmadığı için kapasitelerinin büyük kısmı Baz Yük seviyesinde veya Orta Yük seviyesinde çalıştırılır.
Elektrik tüketimindeki anlık değişimi karşılamak üzere Gaz Türbinleri ve Barajlı HES kullanılır. Ayrıca bazı termik santrallar da kısa süreli yük değişimine uyum sağlayabilmektedir.
Puant Santrallar
Слайд 64

Kontrol edilemeyen kaynaklardan üretim yapan santrallarda kaynak olmadığı anda ihtiyaç duyulan

Kontrol edilemeyen kaynaklardan üretim yapan santrallarda kaynak olmadığı anda ihtiyaç duyulan

elektrik için devreye hızla alınabilen başka bir kaynak kullanılmalıdır.
Hangi Kaynak?
Doğal olarak çok hızlı kullanıma alınabilen
Baraj suyu, doğal gaz veya sıvı yakıt.
Puant Santrallar (2)
Слайд 65

Türkiye Elektrik Sistemi’nde Durum, Haziran 2017

Türkiye Elektrik Sistemi’nde Durum,
Haziran 2017

Слайд 66

RES Kapasitesi büyük oranda 3 coğrafik bölgeye (Trakya, Ege, Doğu Akdeniz)

RES Kapasitesi büyük oranda 3 coğrafik bölgeye (Trakya, Ege, Doğu Akdeniz)

dağılmış olduğu için, tüm kapasitenin kaynağının aynı anda devre dışı kalması söz konusu değildir.
GES ve Akarsu HES kaynakları da, ülke genelinde olduğu için, bu kaynakların tüm kapasitesi de aynı anda üretim dışı kalmayacaktır.
En kötü durumda bile kontrol edilemeyen kaynakların kapasitesinin en az yarısı anlık olarak devre dışı olsa ve değerlendirilemese bile, etkin bir su ve kaynak yönetimi ile barajlı HES kapasitesi yoksun kalınan üretim için yeterli olacaktır.
Türkiye Elektrik Sisteminde Durum, Mayıs 2017 (2)
Слайд 67

Kontrol edilemeyen kaynaklarda ani kesilme nedeniyle gerçekleşmeyen ve yoksun kalınan elektrik

Kontrol edilemeyen kaynaklarda ani kesilme nedeniyle gerçekleşmeyen ve yoksun kalınan elektrik

üretimini ikame etmek için, gaz türbinlerinin/santrallarının devreye girmesi yerine barajlı HES kapasitesinin kullanılmasına öncelik verilmelidir. Bu mümkündür.
Barajlı HES kapasitesi yeterlidir ve Samsun-Mersin hattının doğusunda iyi bir yerleşim dağılımı vardır.
400 kV tümleşik ve 154 kV bölgesel yönetilebilen elektrik iletim sisteminin işletme planlaması ve barajlardaki su kullanım planı buna göre yapılabilir.
Türkiye Elektrik Sistemi’nde Durum, Mayıs 2017 (3)
Слайд 68

SORUN : Özel sektöre ait bazı Barajlı HES’ler Yenilenebilir Kaynakları Destekleme

SORUN :
Özel sektöre ait bazı Barajlı HES’ler Yenilenebilir Kaynakları Destekleme Mekanizması

(YEKDEM) kapsamında olduğu için baz yük seviyesinde üretim yapmaktadırlar.
ÖNERİ :
Barajlı HES’lerin YEKDEM kapsamında olması yeniden ele alınmalı, elektrik üretimi için kullanılan barajlardaki su kullanımı öncelikle elektrik sistemi işletme planlaması dahilinde planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Türkiye Elektrik Sistemi’nde Durum, Mayıs 2017 (4)
Слайд 69

10. FOSİL ENERJİ KAYNAKLARI VE NÜKLEER ELEKTRİK SANTRALLARI

10.
FOSİL ENERJİ KAYNAKLARI VE NÜKLEER ELEKTRİK SANTRALLARI

Слайд 70

Türkiye’nin Doğal Gaz Arzı ve Yerli Üretim Payı, 2004-2016 (%)

Türkiye’nin Doğal Gaz Arzı ve Yerli Üretim Payı, 2004-2016 (%)

Слайд 71

Doğal Gaz İthalatı, 1987 – 2016 Kaynak: EPDK EPDK 2017 Tüketim

Doğal Gaz İthalatı, 1987 – 2016

Kaynak: EPDK
EPDK 2017 Tüketim Tahmini 46,030

milyar m3

(milyon m3)

Слайд 72

Sektörlere Göre Doğal Gaz Tüketim Miktarları, 2016 Kaynak: EPDK

Sektörlere Göre Doğal Gaz Tüketim Miktarları, 2016

Kaynak: EPDK

Слайд 73

Kaynak: EPDK Doğal Gaz İthalatının Kaynakları, 2016

Kaynak: EPDK

Doğal Gaz İthalatının Kaynakları, 2016

Слайд 74

Türkiye Ham Petrol Üretimi, 1998 - 2016 Kaynak: TPAO 2015-2016 yılları

Türkiye Ham Petrol Üretimi, 1998 - 2016

Kaynak: TPAO

2015-2016 yılları itibarıyla

ham petrol üretimi 2.5 Milyon ton,
üretimin tüketimi karşılama oranı %6,4’tür.

2012

2,4

2013

2014

Слайд 75

Türkiye Kömür Arzı, Yerli Üretim ve İthalatı, 1990-2014 Kaynak: Dr. Nejat TAMZOK

Türkiye Kömür Arzı, Yerli Üretim ve İthalatı, 1990-2014

Kaynak: Dr. Nejat TAMZOK

Слайд 76

Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılabilecek Önemli Kömür Sahaları Kaynak: Dr. Nejat TAMZOK, MMO Termik Santrallar Raporu, 2017.

Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılabilecek Önemli Kömür Sahaları

Kaynak: Dr. Nejat TAMZOK,

MMO Termik Santrallar Raporu, 2017.
Слайд 77

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (1) Türkiye,

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (1)

Türkiye, yüklü

miktarda dış borcu olan, her sene ciddi miktarda dış ticaret açığı veren, geçtiğimiz yıllarda fosil yakıt bazlı enerji hammaddeleri ithalatına yılda yaklaşık 60 milyar dolar ödemiş ve dış açığın en büyük sorumlusu olarak enerji ithalatının gösterildiği bir ülkedir. Dışa bağımlılığı elektrik üretiminde yüzde elliyi geçerken, birincil enerji tüketiminde %76 düzeyindedir. Petrol ve doğal gaz kaynakları sınırlıdır ve yerli üretimin tüketim içindeki payı, doğal gazda %1, petrolde %6-7 mertebesindedir. Özellikle, geçtiğimiz yıllarda fiyatı 500 USD/1000 m3’e kadar yükselen, doğal gazda sınırlı sayıda kaynağa bağımlılık, siyasi çatışma ve gerilimlerin yaygınlaştığı günümüz koşullarında, ülkeyi arz sıkıntıları ile karşı karşıya bırakabilir.
Oysa, Türkiye kayda değer bir linyit potansiyeline sahiptir ve bu potansiyelin artma olasılığı da yüksektir. Linyit kaynaklarının büyük bölümü Kangal’dan güneye önce Afşin-Elbistan’a, sonra Adana-Tufanbeyli’ye uzanan, oradan Konya-Karapınar, Afyon-Dinar ve Eskişehir’e kıvrılan bir yay üzerindedir. Bu grup linyitler düşük kalorili, kül ve nem oranı yüksek linyitlerdir ve elektrik üretimi dışında değerlendirme imkânları yoktur. Son yıllarda yeni sondajlarla hızla artışlar gösteren potansiyel kaynak rakamları ise sorunludur ve ciddi bilimsel çalışmalarla güncellenmesi ve teyit edilmesi gerekmektedir.
Слайд 78

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (2) İklim

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (2)

İklim değişikliğinde

önemli rolü olan fosil yakıtların enerji arzındaki payının azaltılması konusunda uluslararası ölçekte bir görüş birliğine doğru adımlar atılmakla birlikte, sağlandığı öne sürülen mutabakatlar tam olarak uygulanmamakta, bazı ülkeler bunları delme ve aşma yoluna yönelmektedir. Birçok gelişmiş ülke halen elektrik üretiminin kayda değer bir bölümünü kömüre dayalı santrallarla karşılarken, başta Çin ve Hindistan olmak üzere bazı ülkeler, kömüre dayalı yeni santrallar inşa etmekte, ÇHC şirketlerinin diğer ülkelerde kömür yakan santral yapım işlerini üstlenmesi, ÇHC kamu kurumları ve bankaları tarafından desteklenmektedir.
Слайд 79

Türkiye, enerji arzında ve elektrik üretimi içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını

Türkiye, enerji arzında ve elektrik üretimi içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını

hızla arttırmakla yükümlü olmakla birlikte, dışa bağımlılığı azaltmak ve ithalat faturalarını düşürmek için, geçici bir süre daha yerli fosil kaynaklarından yararlanmak alternatifini de değerlendirmeli midir? Bu soruya yanıt verirken, önce iktidarın izlediği politikalara bakmakta yarar olacaktır.
Uzunca bir süre yakıt fiyatının ucuz, santral tesis süresinin kısa ve yatırım bedellerinin çok yüksek olmaması nedeniyle doğal gaza dayalı elektrik santral projeleri ağırlık kazanmış ve linyit potansiyeli yeterince harekete geçirilememiştir. Sonraları, iktidar, büyük sahaları uluslararası anlaşmalarla yabancı yatırımcılara toptan devretme ya da sahaları yüksek alım garantili fiyatlarla özel yatırımcılara santral kurulması için tahsis peşinde koşmuştur. Bunlar doğru politikalar değildir, kabul edilemez.

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (3)

Слайд 80

İktidarın bu alandaki politikasının diğer bileşeni de, kalan sahaların özel sektöre

İktidarın bu alandaki politikasının diğer bileşeni de, kalan sahaların özel sektöre

açılması ve rödovans usulüyle elektrik üretimi amacı ile santral kurulması için TKİ ve TTK tarafından ihale edilmesidir. Bu politika da bugüne değin, bir sahanın dışında, sonuç vermemiştir. Sahalarla ilgili teknik, ticari, çevresel konular yeterince araştırılmadan çıkılan ihaleleri üstlenen firmalar da, iyice etüt etmeden verdikleri tekliflerle üstlendikleri projeleri sonuçlandıramamıştır.
Ardından EÜAŞ’a ait kömür yakıtlı santralların büyük çoğunluğu varlık satışı yolu ile döviz karşılığı bedelle özelleştirilmiştir. Ardından, yatırımcı firmaların yükselen döviz kurları ve üretim maliyetleri gerekçesiyle istemleri sonucunda, 2016 yılında, bu santralların üretimlerinin bir kısmına ‘uygun fiyatla’ alım garantisi getirilmiştir.

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (4)

Слайд 81

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (5) Özelleşen

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (5)

Özelleşen santrallara

çevre mevzuatı konusunda yükümlüklerini 2020’ye kadar erteleme imkânı veren hüküm, benzeri madde Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasına karşın, artık kanıksanmış olan “Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımama” mantığıyla, tekrar uygulanmaya çalışılmaktadır.
İktidar tarafından 6646 sayılı yasada yapılan bir değişiklikle, EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarının varlıklarının veya hisselerinin yerli kömüre dayalı elektrik üretim amaçlı özelleştirmeleri halinde, özelleştirilecek varlıkların değer tespitinin yapılmadan, açılacak ihalelerde bu varlıklar üzerinde gerçekleştireceği yatırımla üreteceği elektrik için alım garantisi verilecek şirketlerden, MWh elektrik için en düşük fiyatı teklif edene, bedelsiz olarak devredilmesine imkan tanınmıştır. Enerji yönetiminin, muhtemel tepkileri önlemek için, değerini sakladığı ve bildirmediği varlıkları, kerametleri kendinden menkul, kömür madenciliği ve kömüre dayalı elektrik üretimi konusunda hiçbir bilgisi ve deneyimi olmayan şirketlere devretmesine yol açabilecek karar ve uygulamalar, ülke ve toplum çıkarlarına uygun değildir. Bu kapsamda ilk ihale ÇAYIRHAN – B sahası için açılmıştır. Bu ihale sürecinde ÇED, kamulaştırma ve imar planı değişikliği gibi işlemlerin tamamı EÜAŞ tarafından yapıldığı ve böylelikle yatırımcıya maliyet ve zahmet yüklenmemesinin amaçlandığı, sahaların kılçıksız olarak sermaye gruplarına devredileceği ETKB yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. 6.2.2017 tarihinde açık eksiltme olarak yapılan ihale 6,09 USD-cent/kWh alım garantisi ile sonuçlanmıştır.Eskişehir-Alpu sahası için ihale ilanı yapılmış olup Tekirdağ-Çerkezköy-Çatalca, Kırklareli-Vize, Afyon-Dinar sahaları için de aynı tarzda ihaleye çıkılması düşünülmektedir.
Слайд 82

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (6) Ülkenin

Yerli Kömür Kaynakları Elektrik Üretiminde Kullanılmalı mı? Durum Tespiti (6)

Ülkenin artan

elektrik ihtiyacının karşılanması için yapılması gerekenler, öncelik sırasıyla şöyle olmalıdır:
Enerjinin daha verimli kullanımı,
Mevcut santrallarda gerekli bakım, onarım, iyileştirme, yenileme çalışmaları ile atıl kapasitelerin kullanılması,
Santral verimlerinin yükseltilmesi,
Bütün bu düzenlemeler artan ihtiyacı karşılamıyor ise, o zaman ihtiyacın, başta rüzgar ve güneş olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yeni santral projeleri ile karşılanması.
Verili koşullarda, yeni ithal kömür santral projelerine izin verilmemeli, lisans almış olan projelerden yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin lisansları iptal edilmelidir.Mevcut ve yatırımı süren kömür yakıtlı santrallara, yasal hilelerle; “çevreyi kirletme ve kirletmeye devam etme hakkı(!)” kesinlikle tanınmamalı ve elektrofiltre, baca gazı arıtma (de-sülfürizasyon, azot oksit giderme), atık su arıtma, atık küllerin bertarafı vb. yatırımlarını çok ivedi olarak yapmaları ve bu sistemleri etkin ve verimli bir şekilde çalıştırmaları sağlanmalıdır. Bu yatırımlar tüm yeni projeler için de zorunlu olmalıdır.
.
Слайд 83

Kömür Santrallarına Yönelik Politika Önerileri (1) Linyit kaynaklarının değerlendirilmesi için; Sağlıklı

Kömür Santrallarına Yönelik Politika Önerileri (1)

Linyit kaynaklarının değerlendirilmesi için;
Sağlıklı rezerv tespiti,

toplumsal ve fiziki çevreye olumsuz etkileri asgari düzeye düşürülmüş kömür madenciliği planlaması,
İş güvenliği ve işçi sağlığına özel ağırlık ve öncelik veren güvenli bir maden işletmeciliği,
Santrallar için doğru yer seçimi, yerleşim planlaması ve imar düzenlemelerinin yapılması,
Santral tasarımında verimliliğin azami, çevreye verilen zararın ise asgari düzeyde olmasının hedeflenmesi, bu amaca yönelik ileri teknoloji seçimi, geliştirilmesi ve uygulanması, emisyonlar ve atıklarla igili düzenleme ve sınırların AB normlarına uygun hale getirilmesi ve istisnasız, ikirciksiz uygulanması,
Geliştirilen ileri teknolojiyle imal edilecek olan santral ekipmanlarının, yurt içinde yerli kuruluşlar eliyle, tasarımı, imalatı, tesisi,
Santralların ulusal iletim şebekesine bağlanması vb.
tüm uygulamaların kurgulanmasını, planlanmasını ve ilgili ve yetkili kuruluşlar eliyle gerçekleştirilmesini öngören bir Kömür Strateji Belgesi, Eylem Planı ve Yol Haritası, Enerji ve Kalkınma Bakanlıklarının koordinasyonunda, ilgili tüm kuruluşların katılımlarıyla, katılımcı ve demokratik anlayışla hazırlanmalıdır
Слайд 84

Kömür Santrallarına Yönelik Politika Önerileri (2) Kuşkusuz bütün bu çalışmalara egemen

Kömür Santrallarına Yönelik Politika Önerileri (2)

Kuşkusuz bütün bu çalışmalara egemen olması

gereken bakış açısı, yalnız santralların tekil ve yerli kömüre dayalı elektrik üretiminin toptan ekonomik fizibilitesine ağırlık veren değil; fayda maliyet analizi vb. çalışmalarla, linyite dayalı olarak kurulması öngörülen elektrik santral yatırımlarının kümülatif çevresel ve toplumsal etkilerini inceleyecek ve bu yatırımlarda toplum yararının olup olmadığını, ayrıntılı bir şekilde irdeleyecek ve belirli kişi, grup ve kuruluşların değil, toplumun yararını gözetecek olan bir bakış açısı olmalıdır. Bu tür kapsamlı çalışmaların sonuçları, linyite dayalı santral projelerinde çevreye olumsuz etkilerinin uluslararası normlara göre kabul edilebilir seviyelerde tutulabildiği ve toplum yararının olduğunu belirlerse, ancak o zaman yatırımların gerçekleşmesi doğrultusunda adımlar atılmalıdır. Bu ön koşullar yerine getirmeksizin kamu kömür sahalarının “kılçıksız olarak “ özel şirketlere devri ve yeni linyit santralları kurulmasına itiraz ediyoruz.
Слайд 85

Nükleer santrallerle ilgili olarak Stratejik Planda Akkuyu NGS’nın test üretimine başlanması,

Nükleer santrallerle ilgili olarak Stratejik Planda Akkuyu NGS’nın test üretimine başlanması,

Sinop NGS’nın inşaatına başlanması, üçüncü NGS hazırlıklarının sonuçlandırılması hedefleri yer alırken, ülkemizin Ulusal Nükleer Enerji Strateji Belgesi ve Eylem Planı yoktur. Nükleer enerjinin barışçı amaçlarla kullanımıyla ilgili temel yasaların bulunmadığı gibi, ikincil mevzuatta da, ciddi bir çok eksiklik vardır.
Ülkemizin genel olarak nükleer teknolojiler, özel olarak nükleer santrallar konusunda teknik bilgi birikimi ve deneyimi yeterli değildir.
Nükleer teknoloji transferinin nasıl yapılacağına dair bir yol haritası yoktur. Önce Rus şirketiyle, sonra Japon-Fransız Konsorsiyumuyla imzalanan Akkuyu ve Sinop nükleer santral projelerinde teknoloji transferinin nasıl yapılacağına dair yeterli düzenlemeler bulunmamaktadır.
Finansman sıkıntısı çeken Akkuyu NES yatırımcısı şirkete, yerli firmaların ortak olmasının, yatırımcı şirketin faaliyetlerini kolaylaştırmanın dışında ne tür beklentiler vardır?
TAEK’i nükleer santrallar konusunda özerk, tam yetkili ve etkin kılacak, santral lisanslarını verecek yapıya ve kimliğe kavuşturacak yasal düzenlemeler yapılmamıştır.

Nükleer Elektrik Santral Projeleri Üzerine Bir Kaç Söz (1)

Слайд 86

Akkuyu ve Sinop NES projelerini takip edecek, denetleyecek kurumlar oluşturulmamıştır. EÜAŞ

Akkuyu ve Sinop NES projelerini takip edecek, denetleyecek kurumlar oluşturulmamıştır.
EÜAŞ ve

TAEK başta olmak üzere ilgili kurumlarda nitelikli kadrolar etkisizleştirilmiştir.
Bu teknik kısıt ve sorunlara ek başka bir dizi sorun daha vardır. Mevcut teknolojilerle işletilen nükleer santrallarda, dünya ölçeğinde de risk ve atık sorunları çözülmemiştir.
Yakıtından, teknolojisine, yapımına ve işletilmesine kadar her konuda Rus şirketlerine bağımlı Akkuyu NES projesi, taşıdığı tüm olumsuzlukların ve risklerin yanı sıra, enerjide genel olarak dışa bağımlılığı, özel olarak Rusya’ya bağımlılığı artıracaktır. 
Akkuyu NES projesinde, her türlü karar yetkisinin Rus şirketine devredilmesi, uluslararası ikili anlaşma ile sürecin ulusal hukukun dışına taşınılmaya çalışılması, aynı kurgu ve yaklaşımla, Sinop ve yeni NES projelerine karar verilmesi ve ülkemizin nükleer enerji gibi stratejik bir konuda, deneme-sınama alanı yapılması kabul edilemez.

Nükleer Elektrik Santral (NES) Projeleri Üzerine Bir Kaç Söz (2)

Слайд 87

Akkuyu ve Sinop NES projelerinde, dünyada denenmiş, örneği olmayan reaktörlerin kullanımının

Akkuyu ve Sinop NES projelerinde, dünyada denenmiş, örneği olmayan reaktörlerin kullanımının

öngörülmesi, Türkiye'yi deneme tahtası yapma niyetlerinin benimsenmesidir. Siyasi iktidarın heveslendiği ve yöneldiği yanlış, ülke ve toplum çıkarlarına aykırı bu projelere izin verilmemelidir.
Genel olarak enerji yatırımları, özel olarak nükleer santral projeleri, ülke kamuoyunun bilgi ve erişimi dışında, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ve pazarlıkların konusu olmamalıdır. Bütün süreçler açık, şeffaf, erişilebilir ve denetlenebilir olmalıdır.
Türkiye, nükleer enerji konusunda bilgi birikimini arttırmalı, orta ve uzun vadede yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalma olasılığına karşı, enerji planlamasında; ANCAK RİSKLERİN TÜMÜYLE ORTADAN KALKTIĞI, YENİ TEKNOLOJİLERİN GELİŞTİĞİ VE ATIK SORUNUNUN TAM OLARAK ÇÖZÜLDÜĞÜ KOŞULLARIN OLUŞMASI HALİNDE; NÜKLEER ENERJİDEN DE YARARLANMA İMKANLARINI ÖNGÖRMELİDİR.

Nükleer Elektrik Santral (NES) Projeleri Üzerine Bir Kaç Söz (3)

Слайд 88

İlgili tüm kesimlerin katılımıyla, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla Ulusal Nükleer

İlgili tüm kesimlerin katılımıyla, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla Ulusal Nükleer

Enerji Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu Strateji Belgesi ve Eylem Planında belirtilen amaç ve esaslara göre, nükleer enerji ve teknoloji alanlarında bilimsel ve akademik çalışmalar yapılmalı, dünyadaki gelişmeler ve yeni santral teknoloji geliştirme çalışmaları yakından izlenmeli, CERN vb. bilimsel çalışma ve platformlarda yer alınmalıdır.
NES kazalarının ülkemiz ve insanlarımıza olumsuz etkilerine karşı, Acil Eylem Planları kamuoyunun bilgisine sunulmalı ve ilgili tüm kesimlerin görüşleri alınarak dünya standartları düzeyine kavuşturulmalıdır. Yakın çevremizdeki, çoğu eski teknolojili, güvenlik standartları düşük NES’lerin faaliyetleri yakından izlenmeli ve Türkiye için tehlike oluşturabilecek gelişmelere karşı çıkılmalıdır . 

Nükleer Elektrik Santral (NES) Projeleri Üzerine Bir Kaç Söz (4)

Слайд 89

11. BİZ NE İSTİYORUZ, NE ÖNERİYORUZ?

11.
BİZ NE İSTİYORUZ,
NE ÖNERİYORUZ?

Слайд 90

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (1) Biz, toplum yararını gözeten alternatif

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (1)

Biz, toplum yararını gözeten alternatif kalkınma

ve sanayileşme politikalarının; demokratik katılım mekanizmalarında tartışılarak tasarlanmasını, kurgulanmasını, geliştirilmesini ve öncelikle;
Kalkınmada enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklarla, yurt içinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir paradigmaya geçiş sağlanmasını,
Yarattığı katma değeri görece düşük, yoğun enerji tüketen, eski teknolojili, çevre kirliliği yaratabilen sanayi sektörleri (çimento, seramik, ark ocak esaslı demir-çelik, tekstil vb.) yerine enerji tüketimi düşük, ithalata değil, yerli üretime dayalı, ileri teknolojili sanayi dallarının (elektronik, bilgisayar donanım ve yazılım, robotik, aviyonik, lazer, telekomünikasyon, gen mühendisliği, nano-teknolojiler vb.) tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Слайд 91

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (2) Artan elektrik ihtiyacını karşılamada bugüne

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (2)

Artan elektrik ihtiyacını karşılamada bugüne kadar

akla ilk gelen ve uygulanan yol olan, çok sayıda yeni elektrik tesisi kurmak yöntemi yerine; talebi ve üretimi yöneterek, enerjiyi daha verimli kullanıp, sağlanan tasarrufla yeni tesis ihtiyacını azaltma politika ve uygulamaların hayata geçirilmesini
savunuyoruz.
Elektrik enerjisi; insan yaşamının zorunlu bir ihtiyacı, ortak bir gereksinim olarak toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir öğesidir. Sosyal devlet anlayışı; toplum yararını gözetecek biçimde planlanmasını, üretimini ve sunumunu gerektirir. Bunlar da ancak kamusal nitelikte bir hizmet ile mümkün olabilir.
Kamu işletmelerinin ve kuruluşlarının, işlevlerini toplum çıkarları doğrultusunda yerine getirmeleri için yeniden düzenlenmeleri gerekir. Bugüne kadarki iktidarlarca sürdürülen ve kamu sektörünü siyasal iktidarın arpalığı olarak gören, nitelikli insan gücünü yok eden yönetim anlayışı kesinlikle kabul edilemez.
Слайд 92

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (3) Yeni bir kamu mülkiyeti ve

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (3)

Yeni bir kamu mülkiyeti ve yönetimi

anlayışıyla, kamu kurumlarının toplumsal çıkarlar doğrultusunda, çalışanları tarafından yönetilmesi ve denetlenmesi; bu kuruluşların faaliyetlerinin daha verimli ve etkin kılınmasına ve böylece kamusal hizmetin niteliğinin ve çeşitliliğinin arttırılmasına imkan verecektir. Toplum çıkarının korunması için, toplumdaki bireylerin; bilgiye serbestçe ulaşması, sorunların tartışılması ve karar alma süreçlerine katılması sağlanmalıdır. Bu yolla demokratik açıdan hesap verilebilirlik de gerçekleşecektir.
Bu uygulamalarla, kapitalist toplumun sınırları içinde bile, toplum çıkarlarının korunmasına katkıda bulunmak imkan dahilindedir.
Слайд 93

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (4) Elektrik enerjisi talebe ihtiyaç duyulduğu

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (4)

Elektrik enerjisi talebe ihtiyaç duyulduğu anda

üretilmesi gereken bir üründür. Elektrik üretim yatırımları uzun süren ve oldukça pahalı yatırımlardır. Bu nedenlerden dolayı, elektrik enerjisi üretim yatırımlarının gerektiği kadar ve zamanında gerçekleştirilmesi şarttır.
Bugün, yeni elektrik üretim tesisi yatırımlarının yapılabilmesi için var olduğu iddia edilen planlara karşın, bir yatırımcı; özellikle fosil yakıtlarla, nerede ise istediği yerde,
istediği kaynak ile,
istediği kapasitede,
istediği zaman aralığında,
istediği (elde edebildiği) teknoloji ile,
bulabildiği verimlilikte,
finansman ihtiyacını önceden karşılamasına gerek kalmadan
yatırıma başlayabilmekte, yatırım koşullara göre gecikebilmekte, zora geldiği zaman da yatırımcı lisansını şirket ortaklık yapısı değişimi yoluyla satmak ya da iptal etmek yoluyla terk edebilmektedir.
Слайд 94

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (5) Lisans verilme sürecinde, bu üretim

Biz Ne İstiyoruz? Ne Öneriyoruz (5)

Lisans verilme sürecinde, bu üretim yatırımının

yeri, zamanlaması, kapasitesinin enerji planlarına uygunluğu, ülkenin ve toplumun ihtiyacına yönelik olup olmadığı, kaynağın verimli kullanılıp kullanılmadığı, seçilen teknolojinin niteliği ve ülke koşullarına uygunluğu ve maliyet açısından verimli olup olmadığı gibi hususlar irdelenmemektedir.
Bu tür uygulamalar, yıllardır yaşamakta olduğumuz kargaşaya ve kaynak israfına yol açmaktadır.
Слайд 95

Ne öneriyoruz - Planlama Yeniden (1) Kargaşayı ve kaynak israfını önlemenin

Ne öneriyoruz - Planlama Yeniden (1)

Kargaşayı ve kaynak israfını önlemenin yolu

planlamadan geçer. Bu nedenle planlamayı yeniden düşünmeli ve uygulamalıyız. Planlama, ülke, bölge ve il ölçeğinde birbirleri ile ilişkili biçimde ele alınmalıdır.
Dr. Serdar Şahinkaya’nın sözleriyle, “Kamusal planlama, eskimemiş, dişlileri fazla aşınmamış işlevsel bir araç olarak pek çok ulusal ekonomiye hizmet etmiş (ve) onları bir tarih aşamasında yukarıya çıkarmış bir kaldıraç olarak, hâlâ kendi aklının ürünü olan politikaları sürdüren ülkelere hizmet etmeyi sürdürmektedir.” O halde biz de yapabiliriz! Yeniden deneyebiliriz ve denemeliyiz de!
Hangi araçlarla? Kaynakların sağlıklı envanterini yaparak, yerli ve esas olarak yenilenebilir kaynaklara ağırlık vererek, güvenilir girdi-çıktı analizleri uygulayarak, yeni bir kurumsallaşma üzerinden, demokratik katılım mekanizmalarıyla, bütünleşik kaynak planlaması anlayışıyla hazırlanacak toplum ve ülke çıkarlarını gözeten Strateji Belgeleri, Beş Yıllık Planlar, Yol Haritaları, Eylem Planları ile.
Слайд 96

Ne öneriyoruz - Planlama Yeniden (2) Tüm enerji sektörleri, petrol, doğal

Ne öneriyoruz - Planlama Yeniden (2)

Tüm enerji sektörleri, petrol, doğal gaz,

kömür, hidrolik, jeotermal, rüzgar, güneş, biyoyakıt vb. için Strateji Belgeleri hazırlanmalıdır. Daha sonra bütün bu alt sektör strateji belgelerini dikkate alan Yenilenebilir Enerji Stratejisi ve Eylem Planı ve Türkiye Genel Enerji Strateji Belgesi ve Eylem Planı oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Ülke ölçeğinin yanı sıra, il ve bölge ölçeğinde de enerji kaynak, üretim, dağıtım planlaması yapılmalıdır.
Strateji Belgeleri ve Eylem Planları tozlu raflarda unutulmak için değil, uygulanmak için hazırlanmalı, ilgili tüm kesimler için bağlayıcı ve yol gösterici olmalıdır.
Bu amaçla, genel olarak enerji planlaması, özel olarak elektrik enerjisi ve doğal gaz, kömür, petrol, su, rüzgar, güneş vb. tüm enerji kaynaklarının üretimi ile tüketim planlamasında; strateji, politika ve önceliklerin tartışılıp, yeniden belirleneceği, toplumun tüm kesimlerinin ve konunun tüm taraflarının görüşlerini demokratik bir şekilde, özgürce ifade edebileceği, geniş katılımlı bir “ULUSAL ENERJİ PLATFORMU” oluşturulmalıdır.
Слайд 97

ETKB bünyesinde de, bu platformla eşgüdüm ve etkileşim içinde olacak ve

ETKB bünyesinde de, bu platformla eşgüdüm ve etkileşim içinde olacak ve

birlikte çalışacak, bir “ULUSAL ENERJİ STRATEJİ MERKEZİ” kurulmalıdır.
Bu merkezde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık ve öncelik vererek, enerji yatırımlarına yön verecek enerji arz talep projeksiyonları; 5, 10, 20, 30, 40 yıllık dönemler için yapılmalıdır.
Planlama çalışmaları demokratik, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yapılmalı; çalışmalara ilgili kamu kurumlarının ve yerel yönetimlerin yanı sıra; üniversiteler, bilimsel araştırma kurumları, meslek odaları, uzmanlık dernekleri, sendikalar ve tüketici örgütlerinin, etkin ve işlevsel katılım ve katkıları sağlanmalıdır.

Ne öneriyoruz - Planlama Yeniden (3)

Слайд 98

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yerinden üretim kaynakları olması nedeniyle iletim ve dağıtım

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yerinden üretim kaynakları olması nedeniyle iletim ve dağıtım

şebeke kayıplarını minimize edecek ve üretilen enerjinin azami olarak bölgede tüketimi sağlanacak şekilde planlaması yapılmalıdır. Üretilen enerjinin iletimi/dağıtımı zorunlu ise; şebeke altyapısı geliştirilmeli ve şebeke bağlantısı açısından yenilenebilir kaynaklara dayalı santrallar için izin verilebilir kapasitelerin mutlak ve oransal olarak azami düzeyde olmasına yönelik altyapı yatırımları gecikmeksizin yapılmalıdır. Dağıtım ve iletim şebekeleri, ülkenin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine imkân verecek şekilde planlanmalı ve geliştirilmelidir.
Santral kurulabilecek yerlerin envanterleri, ETKB, EPDK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vb. kurumların her türlü bilgiyi paylaşımları ve destekleri ile, il sınırları için yerel yönetimler tarafından çıkarılmalıdır. Bu çalışmada temel ölçüt, toplum yararı olmalıdır. Belirlenecek alanların, tarım, konut, madencilik, sanayi, alt yapı, savunma vb. amaçlarla kullanımı ile çakışmamasına ve bölge halkının yaşam hakkını ve çevreyi olumsuz yönde etkilememesine azami dikkat gösterilmelidir.

Ne Öneriyoruz - Planlama Yeniden (4)

Слайд 99

Üretimdeki tüm santralların; çalışma, üretim, arıza ve arıza dışı duruşlarını sürekli

Üretimdeki tüm santralların;
çalışma, üretim, arıza ve arıza dışı duruşlarını sürekli

ve anlık olarak takip eden,
talepteki anlık, saatlik, günlük artışları canlı olarak izleyebilen,
mevcut üretim durumunu, farklı optimizasyon varsayımlarına (maliyet, su durumu, yerli kaynak kullanımı vs.) göre canlı olarak değerlendirip raporlayabilen,
üretilen elektriği ihtiyaç noktalarına ileten iletim şebekesini takip etmekle yetinmeyip, anlık, günlük ve geleceğe yönelik olarak şebekelerde alınması zorunlu tedbirleri gösteren,
sistemdeki kısıtları belirleyip, yapılması gereken yeni yatırımlara işaret eden,
Anlık izleme, planlama, optimizasyon, tahmin, takip, denetim, yönlendirme fonksiyonlarını haiz
bir sistem, tesis edilmelidir.
Bu sistem akıllı şebekelerle desteklenmelidir.
Böylece, enerji yönetiminin karar-destek kabiliyeti önemli ölçüde geliştirilecek ve kararlar, doğru veriler ve bilimsel kriterler temelinde alınabilecektir.

Ne Öneriyoruz -Planlama Yeniden (5)

Слайд 100

Ne öneriyoruz- Önerdiğimiz Hedefler Uzun vadede ise, fosil kaynakların payının daha

Ne öneriyoruz- Önerdiğimiz Hedefler

Uzun vadede ise, fosil kaynakların payının daha da

azaltılması ve elektrik üretiminin daha yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynaklarına dayandırılması ve nihai olarak yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretilmesi hedeflenmelidir.
Слайд 101

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (1) Devlet, enerji ile ilgili yasama

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (1)

Devlet, enerji ile ilgili yasama

ve yürütme etkinliklerinde, iki temel nedenle toplum yararını gözetmek durumundadır:
i) Enerjinin üretimi ve sunumu, kamu hizmeti alanına dâhil olduğu, kamu hizmeti Devletin varlık nedeni olduğu ve kamu yararı, kamu hizmetini bünyesinde taşıdığı için.
ii) Enerji, doğal kaynaklardan elde edilebildiği, bu kaynaklar topluma ait olduğu, işletilmelerinde toplum yararını (da) gözetmek gerektiği için.
Buna göre Devlet şu alanlardaki faaliyetlerinde toplum yararını gözetmek durumundadır:
- Enerji ile ilgili yeni kanun, KHK vd düzenlemeler hazırlanırken; var olanlar gözden geçirilirken;
- petrol, taşkömürü, linyit, doğal gaz, hidrolik, jeotermal, güneş, rüzgâr gibi topluma ait olan birincil enerji kaynaklarının işletilmesi ve enerji üretim ve dağıtımına yönelik tesisler kurulması için ruhsat, izin, lisans verilirken;
aynı konu/kota/yer için yapılan, birden fazla lisans başvurusu arasında seçim/tercih yaparken;
enerji yatırımlarının çevresel etkileri değerlendirilirken;
- enerji fiyatlandırılırken, vergilendirilirken;
enerji sektörü yatırımlarına kamu kaynaklarından finansal destek sağlanırken;
enerji sektörü ve enerji ekipmanları teşvik edilirken;
enerji sektörüne yönelik kamulaştırma yapılırken.
Слайд 102

Ne Öneriyoruz-Toplum Yararı (2) Devlet, yasama ve yürütme faaliyetlerinde toplum yararını

Ne Öneriyoruz-Toplum Yararı (2)

Devlet, yasama ve yürütme faaliyetlerinde toplum yararını

gözetiyor mu? Hayır. Şöyle ki:
i) Yasama faaliyetlerinde toplum yararının gözetilmesini sağlayabilecek bir düzenleme var. Bu düzenleme, Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’tir. Bu Yönetmeliğin 24’üncü maddesi gereği kanun, KHK vb düzenlemelerde hazırlanması gereken (kısmi ya da tam) Düzenleyici Etki Analizinin layıkıyla yapıldığı söylenemez.
ii) Yürütme faaliyetlerinde toplum yararının gözetilmesini sağlayacak düzenlemeler yeterli değil. Kamu yatırımları için bazı düzenlemeler var. Ancak özel yatırımlar için yok. Sonuçta örneğin Devlet; topluma ait olan linyit, hidrolik gibi doğal kaynakların elektrik enerjisi üretiminde kullanılması için birilerine ruhsat/izin/lisans ya da anlaşmalarla ayrıcalık veriyor; onları yatırıma teşvik etme adına bazı gelirlerinden feragat ediyor; çevrenin bir ölçüde de olsa kirlenmesine/tahrip edilmesine rıza gösteriyor; bazı insanları yerinden yurdundan etme pahasına özel kişilere ait bazı taşınmazları kamulaştırıp ve/veya kendisine (Devlete/topluma) ait bazı arazileri ruhsat ya da lisans sahibine tahsis ediyor; projelerine kredi ya da hibe vererek finansman desteği sağlıyor. Ama, topluma ait bunca kaynağı bir projeye tahsis ederken, söz konusu projede toplum yararının var olup olmadığını incelemiyor ya da nesnel kriterlerle ölçmüyor.
Слайд 103

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (3) Bir projede toplum yararı varlığının

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (3)

Bir projede toplum yararı varlığının nesnel

kriterlerle kanıtlanmaması, öznel kriterlere dayandırılması, o projenin toplum yararına olmayabileceği, bir başka ifade ile belli kişilerin çıkarına/yararına hizmet edebileceği anlamına gelir ki, bu da hukuk devleti tanımı ile bağdaşamaz. Ve böylesi bir anlayış kabul edilemez.
Dolayısıyla da, topluma ait kaynakları kullanmak için kamu idarelerinden lisans/izin/destek vb talep eden tüm ya da en azından belirlenecek eşik değerlerin üstündeki özel sektör enerji yatırım projeleri için de, çevresel analizlere ek olarak, ekonomik, sosyal, bölgesel analizler yapılmalı; topluma faydası maliyetinden (zararından) fazla olacağı bu tür analizlerle kanıtlanmayan enerji yatırım projelerinin gerçekleştirilmesine izin/lisans/destek verilmemelidir.
Aynı yörede/havzada birden fazla proje gerçekleştirilmesinin söz konusu olduğu durumlarda, anılan analizler projelerin toplam etkilerini dikkate alacak biçimde yapılmalıdır.
Pek çok ülkede uygulanan bu tür analizlerin ülkemizde de zorunlu olması için ilgili kurumların mevzuatlarında gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
Слайд 104

Ancak, ilgili kurumların mevzuatlarında yapılacak düzenlemeler de belirtilen amaçlara ulaşmak için

Ancak, ilgili kurumların mevzuatlarında yapılacak düzenlemeler de belirtilen amaçlara ulaşmak için

yeterli olmayacaktır. Mevzuatın gerçekten uygulanması da önemlidir.
Örneğin, bugüne kadar gelen uygulamalarda, Bakanlık tarafından yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatılan ÇED Rapor ve Projelerinin, büyük çoğunluğu, olması gereken nitelikte değildir.
Ayrıca, halkın doğru bilgiye erişimini sağlayabilecek, ÇED süreci konusunda görüş vermeye, aktif bir katılımcı olmaya yöneltecek süreç ve mekanizmalar da yeterli ve sağlıklı değildir. Bu mekanizmaların sağlıklı çalışabilmesi sağlanmalıdır.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sunulacak proje, rapor vb’nin meslek etiğine uygun biçimde ve kabul edilebilir nitelikte olması sağlanmalı; halkın doğru bilgiye erişim ve kararlara katılım mekanizmaları etkinleştirilmelidir.

Ne Öneriyoruz-Toplum Yararı (4)

Слайд 105

Öte yandan, mevzuat da yaz boz tahtasına çevrilmiştir. Yatırımların çevresel etkilerinin

Öte yandan, mevzuat da yaz boz tahtasına çevrilmiştir. Yatırımların çevresel etkilerinin

yanı sıra, “toplumsal etkilerinin de değerlendirilmesi”, yatırım bölgesinde yaşayanların görüşlerini öğrenmeye, bilmeye, dikkate almaya yönelik düzenlemeler yönetmelik kapsamına yine alınmamıştır.
26.5.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişiklikleri ile, bir yandan ““ÇED Olumlu” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı bulunan projelerde kapasite artışı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, planlanan projenin etkileri, mevcut karara esas çevresel etkiler ile birlikte kümülatif olarak değerlendirilir.” ifadesi ile kapasite artışının birikimli etkisinin göz önüne alınacağı kabul edilmektedir.

Ne Öneriyoruz-Toplum Yararı (5)

Слайд 106

Bu yükümlülüğe ek olarak, enerji yatırımlarının bölgedeki diğer yatırımlarla birlikte, birikimli

Bu yükümlülüğe ek olarak, enerji yatırımlarının bölgedeki diğer yatırımlarla birlikte, birikimli

(kümülatif) etkilerinin de araştırılması ve incelenmesi de, düzenlemelerde yer almalıdır.
Öte yanda, yapılan son değişiklikle, yatırımcılara ÇED kararını beklemeden, “teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulması” imkanı getirilmesi, tüm süreci aksatmaya ve işlevsiz bırakmaya yönelik bir adımdır. Santral kurulu güçleri ile ilgili düzenlemeler de sorunludur.
8.4.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve özü itibarı ile, içi boş bir metin olan “Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği”, atık yönetimi, enerji, sanayi, telekomünikasyon ve ulaştırma sektörleri için; uygulamayı 1/1/2023 tarihine erteleyerek, herhangi bir denetim ve takip niyeti olmadığını ortaya koymaktadır.

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (6)

Слайд 107

İlgili yönetmelik ve diğer mevzuat, toplum yararı gözetilerek ve ilgili tüm

İlgili yönetmelik ve diğer mevzuat, toplum yararı gözetilerek ve ilgili tüm

kesimlerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir. Toplumsal etkilerin de yönetmelik kapsamına alınması, Çevresel Etki Değerlendirmesi ile birlikte, Toplumsal Etkilerin de değerlendirilebilmesi ve halkın olumlu ya da olumsuz etkilerden haberdar olarak, yatırım öncesi sürece ve yatırımın izlenmesi/denetlenmesi çalışmalarına aktif ve etkin biçimde katılmasını sağlayacak mekanizmaların tesisi gerekmektedir.
Genel olarak ilgili mevzuat, özel olarak ilgili Yönetmelik, Çevresel ve Toplumsal Etki Değerlendirme Mevzuatı ve Yönetmeliği olarak tanımlanmalı, içerikleri de, projelerin tüm toplumsal ve çevresel etkilerini; toplum çıkarları doğrultusunda, tekil ve birikimli ölçekte ölçmeye ve değerlendirmeye yarayacak ölçütler ile donatılmalıdır.

Ne Öneriyoruz - Toplum Yararı (7)

Слайд 108

Bir plan döneminde, herhangi bir tür kaynak için konmuş kotadan yararlanmak

Bir plan döneminde, herhangi bir tür kaynak için konmuş kotadan yararlanmak

isteyen projelerin kapasiteleri toplamının, öngörülen kotadan fazla olması durumunda –ki bu her zaman için mümkündür- kotadan yararlandırılacak projelerin seçiminde, bugün olduğu gibi, sadece parasal ölçütlerle yetinilmeyip, şebekeye bağlanmak için mevcuttan daha düşük bir alım garantisini kabul edenler yerine; topluma faydası maliyetinden daha fazla olan projelere öncelik tanınmalıdır.

Ne Öneriyoruz -Toplum Yararı (8)

Слайд 109

Ülkemizde artık elektrik yokluğuna katlanmak durumu ile karşılaşılmamalıdır. Her zaman kendi

Ülkemizde artık elektrik yokluğuna katlanmak durumu ile karşılaşılmamalıdır. Her zaman kendi

kârını kamu yararının üstünde tutma hakkı elde etmiş özel sektör, piyasada anlık enerji fiyatı düştüğünde kâr edemeyeceği için enerji üretmeme ve tüm ülkenin enerji sistemini çökertme ve buna da bir bedel ödememe lüksüne sahip olmamalıdır. Elektrik enerjisinin toplum açısından önemi göz önüne alındığında; kamu hizmeti yükümlülüğü sürdürülmelidir. Elektrik üretiminde özel şirketlerin var olması; bu kamu hizmeti yükümlülüğünün olmayacağı anlamına gelmemelidir.
Gerek mevcut elektrik iletim ve dağıtım şebekelerinin yenilenmesi ve geliştirilmesi ve gerekse artan talebi karşılamak üzere yeni yapılması gereken üretim tesislerinin kaynaklarının, teknolojilerinin, zamanlamasının ve bölgesel konumlarının belirlenmesinde; siyasi otoritenin hem yetkili hem de sorumlu olması gerekir.
Bu konudaki sorumluluğu taşıyacak siyasi otoritenin de, toplum çıkarlarını gözeterek, maliyet olarak düşük, çevre ile uyumlu ve toplumda her kesimin kolaylıkla ulaşabileceği, sürdürülebilir elektrik enerjisi arzını, "görünmez eliyle”, serbest piyasadan beklemek yerine, toplum çıkarlarını gözeten, planlı bir gelişmeyle, kamu kuruluşları eliyle gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Ne Öneriyoruz -Toplum Yararı (9)

Слайд 110

Ne Öneriyoruz -Yerel Yönetimler Yerel yönetimler enerji sektöründe daha etkin olmalı,

Ne Öneriyoruz -Yerel Yönetimler

Yerel yönetimler enerji sektöründe daha etkin olmalı, yörelerindeki

enerji yatırımlarını takip etmeli ve denetlemelidir.
Yerel yönetimler, santral kurulabilecek yerlerin envanterlerini uluslararası kabul görmüş ölçütleri ve ulusal düzenlemeleri dikkate alarak, toplum yararı doğrultusunda belirlemeli, aykırı uygulamaları önlemeli.
Kentsel yerleşim, imar ve gelişim uygulamalarında güneşten azami ölçüde yararlanma ölçütü ve güneş mimarisi esas alınmalı.
Öncelikle kendi tesislerinin enerji ihtiyaçlarının, daha sonra da kentin ve kentlinin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak;
- Çatı/açık alan güneş paneli/güneş tarlası uygulamalarıyla,
- Lisanssız/lisanslı GES yatırımlarıyla elektrik üretimine yönelmelidir.
Слайд 111

Ne Öneriyoruz -Yerel Yönetimler (2) Belediye/il sınırları içinde jeotermal kaynakların araştırılması,

Ne Öneriyoruz -Yerel Yönetimler (2)

Belediye/il sınırları içinde jeotermal kaynakların araştırılması, bulunması

ve kaynağın sıcaklığına bağlı olarak mekan ısıtması ve/veya elektrik üretimi için değerlendirmeleri doğrultusunda çalışmalar yapmalıdır.
Kentsel atıkların toplanması ve ayrıştırılması sonrası, kalan atıkların çöp sahalarında bekletme ve metan gazı üretmeleri yoluyla veya doğrudan yakma yöntemiyle elektrik üretiminde kullanımı imkanlarını araştırmalıdır.
Enerji verimliliği çalışmalarında örnek uygulamaları öncelikle kendi binalarında yaparak rehber olmalı, mühendis odalarıyla işbirliği ile kentlilere danışmanlık hizmeti ve teknik destek vermelidir.
Слайд 112

Lisanslı enerji üretimi için şirket olma şartı kaldırılmalı, mevzuat, esas amacı

Lisanslı enerji üretimi için şirket olma şartı kaldırılmalı, mevzuat, esas amacı

üyelerinin elektrik ihtiyaçlarını karşılamak ve ancak üretim fazlasını satmak olacak şekilde, enerji üretim kooperatiflerinin kurulmasına ve faaliyet göstermesine de imkan verecek şekilde düzenlenmelidir.
Sulama kooperatifleri ve birlikleri, suyu daha verimli kullanma yönünde eğitilmelerinin yanı sıra, kendi ihtiyaçları olan elektriği güneşe dayalı uygulamalarla karşılayabilmeleri için yönlendirilmeli, bu kuruluşların güneş elektriği yatırımları, kalkınma ajansları, yerel yönetimler ve merkezi idare tarafından desteklenmelidir.
Özelleştirmeler durdurulmalıdır. Enerji üretim, iletim ve dağıtımında kamu kuruluşlarının da, çalışanların yönetim ve denetimde söz ve karar sahibi olacağı, özerk bir statüde, etkin, verimli ve şeffaf çalışmalar yapması sağlanmalıdır.
Enerji girdileri ve ürünlerindeki yüksek vergiler düşürülmelidir. Ulusal Enerji Verimliliği Planı’nda öngörülen, ticari abonelerin, tükettikleri elektrik tutarına MWh başına 1,5 USD, ticari olmayan abonelerden 3 USD elektrik vergisi alınması niyetinden vazgeçilmelidir.
Enerji yoksullarına ve yoksunlarına kamusal destek mutlaka sağlanmalıdır.

Ne Öneriyoruz - Kooperatifler, Özelleştirmeler, Vergiler, Kamu Destekleri

Слайд 113

Plansız, çevre ve toplumla uyumsuz, yatırım yerinde yaşayan halkın istemediği, topluma

Plansız, çevre ve toplumla uyumsuz, yatırım yerinde yaşayan halkın istemediği, topluma

maliyeti faydasından fazla olan projelerden vazgeçilmelidir.
Verimli tarımsal arazilere, ormanlara, SİT alanlarına, yerleşim yerlerinin yakınına santral kurulmamalıdır. Trakya’da, Yumurtalık’ta, Çanakkale’de vb. bir çok yerde ithal kömüre dayalı termik santral, Sinop, Akkuyu ve İğneada’da nükleer santral, Doğu Karadeniz'de, Dersim'de, Alakır'da, Göksu'da, Türkiye'nin dört bir yanındaki HES’ler gibi; bölgede yaşayan halkın istemediği tüm projeler iptal edilmelidir.

Ne Öneriyoruz - Doğru Karar

Слайд 114

Gerek birincil enerji ihtiyacının, gerekse elektrik üretiminin yurt içinden karşılanan bölümünün

Gerek birincil enerji ihtiyacının, gerekse elektrik üretiminin yurt içinden karşılanan bölümünün

azami düzeyde olmasına yönelik strateji, yol haritası ve eylem planlarının uygulanmasıyla, elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması ve önümüzeki on-onbeş yıl içinde, doğal gazın payının %20-25, ithal kömürün payının %5-10, yerli kömürün payının %20-25, hidrolik enerjinin payının %20-25, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının payının %20-25 düzeyinde olması hedeflenmelidir.
Uzun vadede ise, fosil kaynakların payının daha da azaltılması ve elektrik üretiminin büyük ağırlığının yenilenebilir enerji kaynaklarına dayandırılması ve nihai hedef olarak yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı amaçlanmalıdır.
Halen yürürlükte olan ELEKTRİK ENERJİSİ ARZ GÜVENLİĞİ STRATEJİ BELGESİ uzun vadeli planlar çerçevesinde; toplumun çıkarları, yukarıdaki hedefler ve yerli-yenilenebilir kaynaklara öncelik verecek şekilde güncellenmeli ve uygulanmalıdır.

Ne Öneriyoruz - Doğru Karar (2)

Слайд 115

SUNUMLA İLGİLİ BİLGİLER I. İşbu Sunum aşağıda adları belirtilen, TMMOB Makina

SUNUMLA İLGİLİ BİLGİLER

I. İşbu Sunum aşağıda adları belirtilen, TMMOB Makina Mühendisleri

Odası Enerji Çalışma Grubu Üyeleri ve Danışmanlarınca hazırlanılmıştır:
Oğuz TÜRKYILMAZ, Endüstri Mühendisi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı,
Şayende YILMAZ, Makina Mühendisi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve Enerji Çalışma Grubu Üyesi ,
Orhan AYTAÇ, Makina Mühendisi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi,
Tülin KESKİN, Makina Mühendisi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi
Mehmet KAYADELEN, Maden Mühendisi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Danışmanı
Yusuf BAYRAK, Matematikçi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Danışmanı
II. Bu sunumun 1. düzenlemesi 25.3.2017 tarihinde, 2. Temel Düzenlemesi 4 Eylül 2017 tarihinde yapılmıştır.Sunumun 3.düzenlemesi 17.9.2017’de yapılmıştır.
III. Kaynak göstermek kaydıyla, bulgu, veri, yorum ve önerilerden alıntı yapılabilir.
Слайд 116

Kaynakça Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporları, 2012,2014,2016 TMMOB Makina Mühendisleri Odası Türkiye’nin

Kaynakça

Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporları, 2012,2014,2016 TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Türkiye’nin Enerji Görünümü

Sunumları, 2012-2016 TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Enerji Raporu,2012,2013,2014 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK)
Elektrik Özelleştirmeleri Rapor ve Sunumları,Çeşitli Araştırmalar, 2012-2016 TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası
Hidroelektrik Santraller Raporu, 2011, TMMOB
ETKB ve Kuruluşları Web Siteleri, Rapor Ve Sunumları
EPDK Web Sitesi, Rapor Ve Sunumları
BOTAŞ Web Sitesi, Rapor Ve Sunumları
TEİAŞ Web Sitesi, Rapor Ve Sunumları
PİGM Web Sitesi, Rapor Ve Sunumları
PETFORM sunumları
ODTÜ Mezunlar Derneği Enerji Komisyonu Çalışmaları
Trade Unions For Energy Democracy Raporları (www.energydemocracyinitiative.org)
Kayadelen M., Konukman A., Türkyılmaz O., Enerjide Toplum Yararı, TMMOB 10. Enerji Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2015, Ankara.
Слайд 117

Değerli çalışmalarını bizimle paylaşan arkadaşlarımız, Elektrik-Elektronik Mühendisleri Ali Behçet Kepkep, Arif

Değerli çalışmalarını bizimle paylaşan arkadaşlarımız,
Elektrik-Elektronik Mühendisleri Ali Behçet Kepkep, Arif Künar,

Barış Sanlı, Budak Dilli,
Erdinç Özen ,İlkfer Akman, Mustafa Tuygun, N. Bülent Damar, Olgun Sakarya, Osman Nuri Doğan, Zerrin Taç Altuntaşoğlu
Endüstri Mühendisi Dr. Kubilay Kavak,
İnşaat Mühendisleri Ayla Tutuş, İsmail Salıcı
İktisatçı-yazarlar Mustafa Sönmez , Dr. Serdar Şahinkaya, Dr. Volkan Özdemir,
Jeofizik Mühendisi Çetin Koçak,
Jeoloji Y. Mühendisi İlknur Karabey ,
Kimya Mühendisleri Dr. Figen Ar, Gökhan Yardım, Hülya Peker, Nilgün Ercan
Nükleer Y. Mühendis Dr. Benan Başoğlu,
Maden Mühendisleri Dr. Çağatay Dikmen, Mücella Ersoy, Dr. Nejat Tamzok
MMO Enerji Çalışma Grubu Üyeleri Barış Levent, Can Özgiresun, Fuat Tiniş, H. Caner Özdemir,
Haluk Direskeneli, Şenol Tunç
Makina Mühendisleri A. Arif Aktürk, Abdullah Anar, Canip Sevinç, Dr. İskender Gökalp, Haluk Büyükhatipoğlu, İrfan Uçar, Murat Erkilet, Muzaffer Başaran, Orhan Baybars
Meteoroloji Mühendisi İsmail Küçük,
Mütercim Tercüman Elif Naz Arslan,
Petrol Mühendisleri Necdet Pamir, Tevfik Kaya
Yöneylem Araştırmacısı ve İstatistikçi Ülker Aydın
ODTÜ Mezunlar Derneği Enerji Komisyonuna ve çalışmalarımıza her zaman destek olan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetici ve Çalışanlarına TEŞEKKÜRLERİMİZLE…
Слайд 118

KİRLENMEDEN, KİRLETMEDEN, BARIŞ İÇİNDE, EŞİT, ÖZGÜR, ADİL, AYDINLIK BİR DÜNYA VE

KİRLENMEDEN, KİRLETMEDEN,
BARIŞ İÇİNDE, EŞİT, ÖZGÜR, ADİL,
AYDINLIK BİR DÜNYA VE


BAĞIMSIZ VE DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE DİLEĞİYLE…