Uluslararası Örgütlerin Tarihsel Gelişimi

Содержание

Слайд 2

Uluslararası Örgütlerin Kurulabilmesi için hangi koşulların Sağlanması Gerekti? Bağımsız siyasi birim

Uluslararası Örgütlerin Kurulabilmesi için hangi koşulların Sağlanması Gerekti?

Bağımsız siyasi birim olarak

varlığını sürdüren devletler 
Bu devletler arası güçlü, sağlam, hatırı sayılır derecede ilişkiler 
Devletler bir arada bulunuşundan doğan problemlerin bilincinde olma 
Bu problemleri çözebilmek için bazı araçlar ve sistematik yöntemler oluşturma gerekliliğinin farkında olma 
Слайд 3

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler 1648 yılında Avrupa’da 30 Yıl Savaşları’nı

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler

1648 yılında Avrupa’da 30 Yıl Savaşları’nı

sona erdiren Westphalia Anlaşması, hem dünyanın en kanlı savaşlarından birini sona erdirdi, hem de uluslararası sistemi kökünden değiştirecek bir egemenlik anlayışını yerleştirdi.
Слайд 4

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler 1618-1648 yılları arasında Protestan-Katolik karşıtlığı esasında

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler

1618-1648 yılları arasında Protestan-Katolik karşıtlığı esasında

yaşanan 30 Yıl Savaşları sonrasında Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu’na bağlı prenslikler bağımsız siyasi birimler haline gelmiştir.
Ortaçağın üstte Papalık ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun bulunduğu yönetim hiyerarşisi sona erme yoluna girmiştir.
Слайд 5

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler Evrensel imparatorluklara karşı ülkesel “ulus-devletin” zaferini

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler

Evrensel imparatorluklara karşı ülkesel “ulus-devletin” zaferini

simgeleyen bu barış antlaşması, uluslararası alanda devletlerin egemenliğini ve eşitliğini ilkesel bir temel kural hâline getirmiştir. Bu anlayışın bir doğal yansıması olarak dünya sistemi egemen ve eşit devletlerden kurulmuş bir yapıya doğru evrilmeye başlamıştır.
Слайд 6

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler Bu yolculukta çok uluslu imparatorluklar birer

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler
Bu yolculukta çok uluslu imparatorluklar birer

birer çökerken yerlerini çok sayıda ulus-devlet almıştır. Egemen eşitliği ilkesi etrafında yeniden oluşan yeni düzene Fransız İhtilali’nin yükselttiği milliyetçilik hareketi yeni bir kimlik kazandırmış ve dünya sistemi “uluslar sistemi” ya da “uluslararası sistem” olarak adlandırılmaya başlanmıştır.
Слайд 7

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler Egemen ve eşit olduğu varsayılan devletlerden/

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler

Egemen ve eşit olduğu varsayılan devletlerden/

birimlerden oluştuğu kabul edilen yeni bir uluslararası sistem ortaya çıkmıştır.
Bu sistem merkezî bir otoritenin olmadığı, devletlerin genel olarak güvenlik kaygılarıyla hareket ettikleri anarşik bir özellik göstermeye başlamış ve uluslararası ilişkilerin ana konusunu güvenlik sorunları oluşturmaya başlamıştır.
Bu anlamda, anarşi kavramı Uluslararası İlişkiler disiplini kargaşayı değil, merkezi otoritenin bulunmadığı belirli bir tür düzene işaret etmektedir. Güvenliğin esas mesele olduğu bir uluslararası sitemde ise işbirliği ve bütünleşme alanında gelişmeler oldukça sınırlı kalmıştır.
Слайд 8

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler Avrupa bir daha eskisi gibi olamayacaktı

Bağımsız Siyasi Birim Olarak Devletler
Avrupa bir daha eskisi gibi olamayacaktı dedik. Westphalia ve 1713’teki

Utrecht Anlaşması Avrupa’da egemen devlet sistemi düzenini oluşturmuştu ki, bu daha sonra dünyanın geri kalanına da yayılacaktı.
Слайд 9

Utrecht Anlaşması İspanya'daki taht mücadelesi çerçevesinde, Habsburg ve Bourbon Hanedanları arasındaki

Utrecht Anlaşması

İspanya'daki taht mücadelesi çerçevesinde, Habsburg ve Bourbon Hanedanları arasındaki çatışmayı

sona erdiren antlaşmadır. 11 nisan 1713 tarihli bu antlaşma ile Avrupa'daki Westphalia Anlaşması sonrası egemen devletler sistemi pekiştirilmiş ve klasik güç dengesi sisteminin tipik yapısı ortaya çıkmıştır. Antlaşma sonrası Fransa, Kuzey Amerika'daki sömürgelerini tamamen tasfiye ederken İngiltere'nin kesin deniz üstünlüğü dönemi başlamıştır. 
Слайд 10

Utrecht Anlaşması Utrecht Barışı’nın önemi şuradadır: Bir kere, daha önce de

Utrecht Anlaşması

Utrecht Barışı’nın önemi şuradadır: Bir kere, daha önce de adı

çok az duyulan iki küçük devlet, Savua ve Brandenburg, Avrupa’nın siyasal ufkunda yükselmeğe başladı. İki ülkenin yöneticisi, galip tarafa katılmış oldukları için, kral kabul edildiler. Bundan sonra birincisine Sardunya ya da Piyemonte, ikincisine Prusya denecektir. 
İkinci olarak,Westphalia ile kurulan sistem yeniden 
doğrulanmıştır. 
Слайд 11

Utrecht Anlaşması Bu sistem devletlerin belli bir coğrafyada egemenlik haklarına sahip

Utrecht Anlaşması

Bu sistem devletlerin belli bir coğrafyada egemenlik haklarına sahip olmasına

imkan veriyor, müdahale edilmezlik kavramını getiriyor,  egemenlerin ilişkilerinde eşitlik anlayışını getiriyordu. Artık, egemenlik, eşitlik ve müdahale edilmezlik kavramlarıyla birlikte uluslararası hukuk da yerleşmeye başladı. 
Слайд 12

Utrecht Antlaşması Artık tepeden inme kararlara kralların boyun eğmesi söz konusu

Utrecht Antlaşması

Artık tepeden inme kararlara kralların boyun eğmesi söz konusu olmayacaktı;

bunun yerine uluslararası hukuk prensipleri çerçevesinde devletler artık devletler antlaşmalara gönüllü olarak girecekti. 
Westphalia düzeninde devletler artık uluslararası hukukta düzenin temel kaynağıydı, uluslararası ilişkiler ise egemen devletlerin merkezi olmayan kontrole sahip olduğu alandı.
Слайд 13

Amerikan ve Fransız Devrimleri 1776’daki Amerikan Devrimi ile bağımsız Amerika ortaya

Amerikan ve Fransız Devrimleri

1776’daki Amerikan Devrimi ile bağımsız Amerika ortaya çıktı; 1789 Fransız

Devrimi ile yeni güçler uluslararası ilişkilere girdi, milliyetçilik imparatorlukları sarsmaya başladı.
Daha öncesinde Avrupa’da monarklar, krallar vardı, devletin çıkarı ile kralın çıkarı ayrılmıyordu. Amerika ve Fransa’daki devrimler devleti halklaştırdı.   
Слайд 14

Amerikan ve Fransız Devrimleri Devlet artık kralın malı ya da kendi

Amerikan ve Fransız Devrimleri

Devlet artık kralın malı ya da kendi tasarrufundaki

alan olmayacaktı. Devlet artık halk iradesinin aracı olacaktı.
Amerikan Bağımsızlık bildirgesi bu konu hakkında şöyle diyordu: hükümetler insanlar arasında kurulmuştur, güçlerini yönetilenlerin rızasından alır, hükümet ne zaman yönetilenleri yok edici haline gelirse, halk da hükümeti ortadan kaldırma hakkı kazanır. 
Слайд 15

Amerikan ve Fransız Devrimleri Bu iki devrimin etkileri uluslararası ilişkilerde hemen

Amerikan ve Fransız Devrimleri

Bu iki devrimin etkileri uluslararası ilişkilerde hemen hissedilmeye başlandı, Amerikan

Devrimi’nin etkisi Britanya’yı zayıflattı, devrimci Fransa çok geçmeden Avrupa’nın geri kalanı ile savaşa girişti.
 Napolyon’un orduları İber Yarımadası’ndan Rusya’ya, Akdeniz’den Baltık’a çok yerde savaşmaya başladı. Avusturya, Britanya, Prusya ve Rusya Napolyon’u yenip, Fransa’yı devrim öncesi sınırlarına döndürmek için çok uğraşacaktı.  
Слайд 16

Uluslararası Örgütlerin Yaygınlaşması Buna karşılık uluslararası örgütlerin yaygınlaşması için 19. yüzyılın

Uluslararası Örgütlerin Yaygınlaşması

Buna karşılık uluslararası örgütlerin yaygınlaşması için 19. yüzyılın

başını beklemek gerekmiştir.
Bunun temel nedeni ülkesel, ulus-devletlerin yaygınlık kazanması ve bu devletler arası ilişkilerin barışçıl bir dönemde artış göstermesidir. 19. yüzyıl bu açıdan Avrupa’da uluslararası örgütlerin yaygınlık kazandığı bir büyük başlangıç dönemi olmuştur.
Слайд 17

Viyana Kongresi Zafer kazanan güçler 1814’de Viyana’da toplandıklarında bir barış antlaşması

Viyana Kongresi
Zafer kazanan güçler 1814’de Viyana’da toplandıklarında bir barış antlaşması imzalayacaklardı, ama onları meşgul

eden daha geniş kapsamlı sorunlar da vardı. 
Napolyonu yenmek ve Avrupa’nın Fransız  imparatorluğu’na dönüşmesini engellemek için bir araya gelmek zorunda kalmışlardı, bu geçici birliktelik onlara düşmanlarını yenmek ve Westphalia orijinli egemen devlet sistemi bazlı uluslararası sistemi muhafaza etme şansını vermişti.
Слайд 18

Viyana Kongresi Viyana Kongresinde temsil edilen devletler diplomatik faaliyetleri sistematik şekilde

Viyana Kongresi

Viyana Kongresinde temsil edilen devletler diplomatik faaliyetleri sistematik şekilde kurallara

dökmek ve uluslararası sistemde var olan kölelik gibi sorunları tartışma fırsatını buldular.
Ancak temek katkıları uluslar arası sistemi hedef alan tehditlere karşı birleşme sözü vermeleri oldu. Şamont (Chaumont) Antlaşmasının 6. maddesi şöyle diyordu:   
Egemenler yani krallar ya da ilgili bakanları  belli aralıklarla toplantının yapıldığı zamanın gereksinimlerine göre gereken politikaları tartışmak için toplanmak konusunda anlaşmışlardır.
Слайд 19

Viyana Kongresi Daha önce devletler savaşlardan sonra barış anlaşması imzalamak için

Viyana Kongresi

Daha önce devletler savaşlardan sonra barış anlaşması imzalamak için toplanıyorlardı ama Viyana

kongresinden sonra barış zamanında da çeşitli sorunları tartışmak için bir araya gelme yönünde önemli bir karar aldılar.
1814’den sonra Avrupa devletleri Yunan bağımsızlık hareketini ve İtalyan Yarımadasındaki devrimci hareketi tartışmak için biraya geldiler.
Devletlerin belli aralıklarla toplanmaya karar vermesi de başka önemli bir yenilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Konferans diplomasisi doğuyordu.  
Слайд 20

Viyana Kongresi Öncelikle 1814-15 Viyana Kongresi diplomasi kurallarını formüle etti, böylece

Viyana Kongresi

Öncelikle 1814-15 Viyana Kongresi diplomasi kurallarını formüle etti, böylece devletler arası barışçıl

ilişkileri yürütmenin kabul edilen yolları belirlendi.
Böylece diplomasi küçümsenen bir faaliyetten daha önemli bir faaliyet haline geldi.  
Слайд 21

İlk Uluslararası Örgüt 1815: Ren Nehri Seyrüsefer Merkezi Komisyonu Daha sonra

İlk Uluslararası Örgüt

 
1815: Ren Nehri Seyrüsefer Merkezi Komisyonu 
Daha sonra Elbe ve Tuna nehirleri için

de benzeri bir örgütlenme olacaktır.  
1818 Alman devletleri Zollverein: 1835’deki Alman Gümrük Birliği’nin temeli olacaktır.  
Слайд 22

19 yüzyıl Konferans Diplomasisi 19. yüzyılın ikinci yarısında devletler yine savaşlardan

19 yüzyıl Konferans Diplomasisi

19. yüzyılın ikinci yarısında devletler yine savaşlardan sonra

barış anlaşmalarını oluşturmak için bir araya geliyorlardı, ortak problemleri tartışmak için değil.
Örneğin 1856’daki Paris Barış Konferansı Kırım Savaşı’nı  bitirdi, 1871 Frankfurt Konferansı da Fransız-Prusya Savaşı’nı bitirdi.
 Ancak yine de kimi zaman Avrupa’nın büyük devletlerinin çatışmanın önüne geçmek için bir araya gelip çeşitli düzenlemeler yaptıklarını da görüyoruz.
Слайд 23

19 yüzyıl Konferans Diplomasisi Örneğin, 1878 Berlin Kongresi, ki bu da

19 yüzyıl Konferans Diplomasisi

Örneğin, 1878 Berlin Kongresi, ki bu da Osmanlı

Rus Savaşı’ndan sonra düzenlenmiştir, Balkan sorununa çözüm bulmak için kafa yormuştur; yine 1884-85 Berlin Kongresi Afrika’nın bölüşülmesi konusunda bir çerçeve getirmeye çalışmış, üzerinde tartışılan konularda tam olarak bir anlaşma sağlanıp yol haritası çıkartılıp uygulanamasa da, çıkarları birbiriyle çatışan devletler kısa süreli de olsa biraz rahatlamışlardır.
Ancak yine de sömürgeci devletler genişlemek ve daha fazla güç toplamak için çalışıyordu, uzlaşma geri planda kalıyordu.   
Слайд 24

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması 1783’de ABD uluslararası alanda tanındı.

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması
1783’de ABD uluslararası alanda tanındı. 1823’de İngiltere Latin Amerika’daki devletleri

tanıdı, 1856’daki Paris Anlaşması ile Osmanlı Avrupa devlet sistemine, Avrupa Uyumu’na dahil edildi.
Слайд 25

Avrupa Devletler Sisteminin Uluslararası Boyut Kazanması 1853’te Amerikan Amirali Perry’nin Japonya’yı

Avrupa Devletler Sisteminin Uluslararası Boyut Kazanması
1853’te Amerikan Amirali Perry’nin Japonya’yı Amerika

ile ticaret yapmaya razı etmesi ve Japon limanlarını dünyaya böylece açması,
19.yüzyılın ortasında 1860 Britanya’nın Çin’i haksız ticaret antlaşmaları (Nanking A., 1842) yoluyla da olsa uluslararası sisteme dahil etmesi ile Avrupa devlet sistemine, Avrupa dışı devletler de dahil oluyor, daha önce konuştuğumuz devletler arası sağlam ilişkilerin kurulması yolunda adım atılıyordu.
Слайд 26

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması Bu genişleme ile birlikte Avrupa’daki

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması

Bu genişleme ile birlikte Avrupa’daki yöneticiler bir ikilemle

baş başa kaldılar.
Avrupadaki olayları kontrol edebilmek için, Avrupa güçleri kendi aralarında toplanıp konuşmaya devam edebilirlerdi, görüşme masasına dışarıdaki güçler ancak ihtiyaç doğduğunda çağrılabilirdi. 
Ancak dışarıdan çağrılan bu güçlerin sayısı arttıkça devam etmek zorlaşacaktı.
Слайд 27

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması Ancak yine de devletler arası

Avrupa Devletler Sistemi’nin Uluslararası Boyut Kazanması

Ancak yine de devletler arası ilişkilerde

uygulanacak temel kuralların yerleşip işlerlik kazanabilmesi için dış güçler ya Çin örneğinde olduğu gibi zorla büyük güçlerin isteğine uyarak dış dünyaya açılmaya (1842 Nanking Anlaşması, Afyonun Çin’e girişi serbest oldu), ya da 1856 Kırım Savaşı’ndan sonra olduğu gibi bazı kuralları kendi istekleriyle kabul etmelerine imkân tanınmalıydı. 
Слайд 28

1. Dünya Savaşından önce Konferans diplomasisinin geldiği son nokta 1899 I.

1. Dünya Savaşından önce Konferans diplomasisinin geldiği son nokta

1899 I.

Lahey Barış Konferansı: Rus Çarı II. Nicholas önderliğinde toplandı.
Bu anlaşma ile savaşlarda bazı modern teknolojilerin kullanım
kısıtlanıyordu. Havadan bombardıman, kimyasal saldırı gibi 
yöntemler yasaklanıyordu. 
Слайд 29

1. Dünya Savaşından önce konferans diplomasisinin geldiği son nokta 1907’deki II.

1. Dünya Savaşından önce konferans diplomasisinin geldiği son nokta

1907’deki II. Lahey Barış Konferansı ise daha 
geniş katılımla gerçekleşmiştir.

Avrupa devletleri dışında Çin, Japonya, Meksika, Tayland da katılmıştı.  
Lahey konferansları Birinci Dünya Savaşı’nın kopmasını engelleyemese de, uluslararası ilşkilerin örgütler vasıtasıyla kurumsal yolla yürütülmesi açısından bazı başarılara imza atmıştır.
Bu konferansta uluslararası anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne ilişkin bir  konvansiyon bir antlaşma kabul edilmiştir.
Слайд 30

1. Dünya Savaşından önce konferans diplomasisi Bu konferanslara katılan devletler çoğunluk

1. Dünya Savaşından önce konferans diplomasisi
Bu konferanslara katılan devletler çoğunluk oyuyla karar

alma gibi mekanizmalarla tanışmışlardır.
Bu çabalar daha sonra Uluslararası Adalet Divanı gibi uluslararası kurumların kurulmasına katkıda bulunmuşlardır. 
Слайд 31

1. Dünya Savaşından önce uluslararası örgütler Sonuç olarak diyebiliriz ki değindiğimiz

1. Dünya Savaşından önce uluslararası örgütler

Sonuç olarak diyebiliriz ki değindiğimiz bu

gelişmeler neticesinde Avrupa devlet sistemi dünyanın diğer bölgelerini de kapsayacak şekilde genişledi.
Avrupa diplomasisi, hukuku, Avrupa kurumları da aynı şekilde etki alanını genişletti. Ancak yine de Birinci Dünya Savaşı’na giden süreçte Lahey Konferansı gibi gelişmeler aslında büyük güçler arasındaki çekişmeyi maskeliyordu.
Lahey bir anlamda 19. Yüzyıl için uluslararası örgütlenmenin ne derece ileri gidebileceğini gösteriyordu. Kendi çıkarlarının peşinde kıyasıya koşan ulus devletlerin olduğu bir dünyada herşeye rağmen barış ve güvenlik alanında faaliyet gösterecek uluslararası örgütlerden bahsetmek için çok erkendi.  
Слайд 32

Milletler Cemiyeti: Barış ve Güvenlik alanındaki ilk uluslararası örgüt Devletlerin birarada

Milletler Cemiyeti: Barış ve Güvenlik alanındaki ilk uluslararası örgüt

Devletlerin birarada bulunmasından

doğan sorunları bir uluslararası örgüt aracılığıyla çözme fikri ancak Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkım görüldükten sonra ortaya çıktı.
Savaştan sonra düzenlenen Paris Barış Konferansı’nda Wilson ilkeleri uyarınca Milletler Cemiyeti kuruldu (1919).
Слайд 33

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler Endüstri ve ticaret devrimlerinin ürünü olan

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler

Endüstri ve ticaret devrimlerinin ürünü olan barış

isteyen girişimciler ve orta sınıf, çıkacak bir savaşın elde edilen her şeyi yok edeceğini biliyor ve barış yönünde ağır baskıda bulunuyordu.
Dış politika tek elden gizlilik içinde yürütülse bile, yöneticilerin dayandıkları bu güçlerin seslerine kulak vermesi kaçınılmazdı. Zenginliğin temel kaynağı olan uluslararası ticaret engellenmemeliydi.  
Слайд 34

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler Sosyal ve ekonomik alandaki uluslararası işbirliği

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler

Sosyal ve ekonomik alandaki uluslararası işbirliği konusunda  da 19.

Yüzyıl bir ilerleme yüzyılıydı. Daha once de tartıştığımız gibi iki devrimle birlikte devlet halklaştı; hakın isteklerini dikkate alır hale geldi. Devletler de uluslararası ekonomiye vatandaşlarının ihtiyacını karşılamak için daha çok müdahale etmek zorunda kaldı.    
Слайд 35

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler 19. yüzyılda yeni işbirliği platformları kuran

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler

19. yüzyılda yeni işbirliği platformları kuran devletler artık

davranışlarını koordine etmek ihtiyacı duyuyorlardı.
Neyse ki ilerlemeler imdatlarına yetişti.  Teknolojideki gelişmeler sonucu iletişim kolaylaşmıştı. Buhar gemisi, telgraf, iletişimi ve ulaşımı kolaylaştırarak devletlerarası koordinasyonu kolaylaştırmıştı. 
Daha hızlı iletişim ve haberleşme sonucu devlet temsilcileri hem koordinasyonu daha kolaylıkla gerçekleştiriyor, hem de toplantı yapmak için daha kolay biraraya gelebiliyorlardı.  
Слайд 36

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler Ticaret gittikçe daha uluslararası hale geliyordu.

Ekonomik ve Sosyal Alandaki Gelişmeler

Ticaret gittikçe daha uluslararası hale geliyordu. Devletler

bu nedenle seyahat, iletişim, ticaret, refah gibi konuları yönetmek için biraraya gelmeye başladılar.
Viyana Kongresi uluslararası nehirlerde ilke olarak ticaret ve ulaşım serbestisi tanınıyordu. Paris antlaşması (1856)Tuna Komisyonu’nu kuruyordu, Tuna Nehri’nde ulusal otoriterden bağımsız olarak serbest seyrüsefer hakkı getiriyordu.